Güneş Doğana Kadar Yedi Yüz Secde

Moskova'da gerçekleştirilen "Terörden Evrensel Etiğe Dinler ve Barış" sempozyumundan dönüyordu Kore'den gelen Budist Tae Go yoluna mensup rahip Bup Hyun... Moskova'dan İstanbul'a uğramıştı. Bu sempozyumu gerçekleştiren Diyalog Avrasya Platformu'nun merkezini görmek ve Türk insanı ile görüşmek istemişti.

"Kore Savaşı sırasında yanımızda olan Türk milletine medyûniyetimiz var. Türk kardeşlerime teşekkür ederim." diye milletimize şükranlarını arz edip, Moskova'daki sempozyum ile ilgili takdirlerini takdim ettikten sonra bu gayretlerin bütün insanlık için çok faydalı olduğunu söyledi. Sonra da "Bu kıyafetimle Kapalı Çarşı'da dolaşıyordum. Esnaftan birisi ile aramızda güzel bir diyalog geçti ve bana bir hediye sundu!.." dedi. İnsanlarımızın civanmertliği ona tesir etmişti... Tercümanlığı Veyis N. Toprak yapıyordu. Moskova'da beraberlermiş. Orada, Marmara Üniversitesi'nden dinler tarihi hocası Prof. Dr. Ömer Faruk Harman Bey'le de görüşmüşler. Harman hocamızın Tîn Sûresi ile ilgili izahları çok ilgisini çekiyordu. Onun "Tîn Sûresi'nde Cenab-ı Hak dört şey üzerine yemin etmiş. İncir, zeytin, Tur-i Sina ve Belde-i Emîn... Biliyoruz ki, Emin Belde Mekke, Hz. Muhammed Aleyhisselam'a; Tur-i Sînâ Hz. Musa Aleyhisselam'a; zeytin İsa Aleyhisselam'a bakar. İncir kime bakmaktadır? Bu Zülkifl Aleyhisselam'a olabilir. Onun durumu, Buda'ya benziyor." sözleri dikkate değer. İslamiyet'te, peygamber olmayana peygamber demek; peygamber olana da değildir, demek, çok tehlikeli olduğu için Harman hocamız çok dikkatli biçimde meseleyi izah ediyor. Onun incire benzer bir ağaç altında hakikate ulaştığı meselesi ve anlattığı meseleler zamanla çok değişik hatta bambaşka bir şekil almış olabilir. Aslında bu tevcih açısından bakarsak bu dört şeye yapılan yeminle neredeyse insanların tamamına yakını perspektife alınıyor ve hepsine de "ahsen-i takvim" güzelliği olan saf insan fıtratını koruma ve geliştirme şartı olarak iman ve ameli salih gerçeği teklif ediliyor...

42 yaşında bulunan ve Budist Tae Go Yolu'nun başkan yardımcısı olan Rahip Bup Hyun, bu sempozyum vasıtasıyla İslamiyet'i ve Müslümanları yakından tanımak imkânı bulduğunu, bu durumun kendisine yepyeni bir ufuk açtığını belirterek İslamiyet ve Kur'an hakkında bilgisini daha da geliştirmeye çalışacağını ifade ediyor. Aslında bu görüşmelerin insanlar için birbirlerini anlama adına çok önemli olduğuna vurgu yapıyor.

Kendisine Bediüzzaman Hazretleri'nin 'Sözler' isimli kitabından Sekizinci Söz'de geçen temsilden şu bölümü aktardım: "İşte bu adam, dereden tepeden aşıp, gitgide tâ boş bir sahraya girdi. Birden müthiş bir sada işitti. Baktı ki, dehşetli bir arslan, meşelikten çıkıp ona hücum ediyor. O da kaçtı, ta altmış arşın derinliğinde susuz bir kuyuya rast geldi. Korkusundan kendini içine attı. Yarısına kadar düşüp elleri bir ağaca rast geldi, yapıştı. Kuyunun duvarında göğermiş olan o ağacın iki kökü var. İki fare; biri beyaz, biri siyah, o iki köke musallat olup kesiyorlar. Yukarıya baktı, gördü ki, arslan, nöbetçi gibi kuyunun başında bekliyor. Aşağıya baktı; gördü ki, dehşetli bir ejderha, içindedir. Başını kaldırmış, otuz arşın yukarıdaki ayağına yakınlaşmış. Ağzı kuyu ağzı gibi geniştir. Kuyunun duvarına baktı; gördü ki, ısırıcı muzır haşarat etrafını almışlar. Ağacın başına baktı; gördü ki bir incir ağacıdır, fakat hârika olarak, muhtelif çok ağaçların meyveleri, cevizden nara kadar, başında yemişleri var."

"Bu temsil sizin kitaplarınızda var mı?" diye sordum. "Evet var... Yalnız, aslan yerine fil; ejderha yerine dört başlı bir ejderha var. Siyah-beyaz iki fare de var. Meyveler yerine, zehirli bir bal var. Bunu Jatalca isimli Buda'nın hayatını anlatan kitapta bulabilirsiniz." dedi. Ben, "Bediüzzaman bu temsilin aslının Hz. İbrahim Aleyhisselam'ın suhufunda yazılı olduğunu söylüyor. Hz. İbrahim Aleyhisselam, Buda'dan öncedir." dedim. "Evet öncedir." dedi. "O zaman, temelde sizin dininizin de semavi dinlerle bir alakası olması lazım, herhalde sonradan ayrılmış." dedim. "Olabilir... Araştırmalıyım." dedi. Veyis Toprak Bey de, "Bunlar gece üçte ibadete kalkıyor, güneş doğuncaya kadar 700 tane secde ediyorlar. Üçer bölümlü 108'lik tesbihleri var, çekiyorlar. Nikâh mecburiyeti var." dedi...

Rahip Bup Hyun, aramızdan yepyeni düşüncelerle ayrıldı...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.