Somalılar, Somalililer ile
Ahmet Şahin Bey, ilk defa Somali'ye gidecek orada bir okul açmaya çalışacaktır. Bunun için önce Kenya'ya Ömer Kutlu Bey'in yanına gidip, nasıl gidebilirim, diye fikir danışır.
Ama oraya gitmek için önce bir kabile reisinin ismine ulaşması ve onun himayesine girmesi gerekmektedir. Birden aklına "Birinci Söz"deki şu ifadeler gelir: "Bismillah, her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim! Şu mübarek kelime, İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın lisan-ı hâl ile vird-i zebanıdır. 'Bismillah' ne büyük bir tükenmez kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki: Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin, tâ, şakîlerin şerrinden kurtulup ihtiyaçlarını tedarik edebilsin. Yoksa tek başıyla hadsiz düşmanlarına ve ihtiyaçlarına karşı perişan olacaktır..."
Ahmet Şahin Bey bunun üzerine orada bulunan uçak şirketlerine başvurur. Onlar da bilet kesebilmek için böyle bir şartı ileri sürer. Ahmet Bey uğraşır ve bir kabile reisine ulaşır. Reis İbrahim Dusûkî bizzat telefona çıkıp, kim olduğunu ve kimlerden olduğunu hem de niçin gelmek istediğini sorar. Ahmet Bey de, okul açmak için gelmek istediğini söyler. Sonra birçok ülkede bilhassa Afrika'da bulunan Türk okullarından bahseder. Reis de kabul eder. Onun ismiyle ve himayesiyle bir bilet alıp uçağa binebilir Ahmet Bey...
Uçak gelip bir tepeye konar. Herkes uçaktan çıkmaya başlar ama dışarıda çeteler, şakîler etrafını çevirir. Ne yapacağını bilmez vaziyette iken hemen ileriden sekiz kişilik bir grup gelir, onu eşkıyaların elinden alırlar ve doğruca kabile reislerinin yanına götürürler...
Reis İbrahim Bey, Ahmet Bey'e der ki: "Ben Malezya'ya gitmiştim, orada öğretim üyesi Cüneyt Bey'le tanışmıştım. O bana dünya çapındaki eğitim faaliyetlerinden bahsedip Hizmet'i anlattı. 'Göreceksin onlar bir gün mutlaka sizin ülkenize de gelecekler; o zaman onlara sahip çık!' dedi. Gerçekten onun dediği gibi çıktı. Siz aradınız ve geldiniz ama görüyorsun, buralarda dolaşabilmen için her gün, her an, sekiz adam peşinde dolaşmak zorunda kalıyor. Herhalde şimdilik henüz buralarda bir şey yapmak çok erken..."
Ahmet Bey, henüz vaktin erken olduğunu anlar ve o zaman oradan ayrılır. Sonra da Uganda'ya gitmek ister.
Yıllar sonra kuraklık, kıtlık derken Somali'ye gidilmek gerekir ve gidilir. Önce oradan öğrenciler getirilir 1990'ın başında Orta Asya'dan getirildiği gibi... Sonra da oralarda okullar açıldığı gibi...
Somali ile irtibat sağlandıktan sonra bir grup Somalili, Manisa şehrimize gelir... Manisa-Soma'dan bir grup esnaf onlarla tanışır ve orada yapılacak okul ve diğer hizmetler için bazı yükleri paylaşırlar, fakat Somalililerin aklı karışır. Onlara sorarlar: "Biz Somaliliyiz, ya siz nereli idiniz?" Onlar da "Biz de Somalıyız!" derler....
Dünyanın bir ucunda Somali, diğer ucunda Soma...
Somalılar, Somalililere kardeşlik için sevgiyle, şefkatle el uzatmaktadırlar. Hizmet, bu iki güzel eli birleştirmekte ve Somalililerle Somalılar kucaklaşmaktadırlar...
Eğitim gönüllüleri ve adanmış ruhlar, uzakları yakın etmekte ve samimi köprüler kurmaktadırlar. Dünya tek yürek halinde çarpacak hale gelmektedir. İnşaallah...
- tarihinde hazırlandı.