Unuttuğumuz Değerleri Hatırlayacaklar

Tokushoku Üniversitesi uluslararası İlişkiler Bölümü Ortadoğu uzmanı emekli Profesör YOSHIAKI SASAKI Bey'in konuşmasını sizlere aktarmak istiyorum.

Japonya'da doktora ve master yapan Türk öğrencilerden ve yüz akımız öğretmenlerden bahsederken heyecanlanan ve zaman zaman gözleri yaşaran bu zatın tesbitlerini çok önemli buluyorum. Diyor ki:

Türkiye'ye ilgim, bir dost tavsiyesi ile 15-16 yıl kadar önce başladı. Eğitimci bazı arkadaşlarla görüştüğümde İzmir'e uğramak da nasip oldu. Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilk tanışmamız da burada oldu... Bu insanlarla tanıştığımda "Yalan söylemiyorlar hatta birisi ne derse diğerleri de aynı şeyi net şekilde söylüyorlar. Düşüncelerinde de netlik var." diye düşündüm. Her şey doğaldı. Bu beni çok etkilemişti. İlerleyen zamanlarda ise yine bir tanıdığım vasıtasıyla Hocaefendi'yi Amerika'da ziyaret etme şansım oldu. Heyecan vericiydi. Bana belki de hak etmediğim kadar değer verilmişti. Böyle düşündüm. Hayatım boyunca hiç bu kadar mahcup olduğumu hatırlamıyorum.

Bu insanların Türk cumhuriyetlerine açılma fikri de heyecan verici ve ilginçti. Oraları da gezdim.. Okulları gördüm. Öğretmenleri ile sohbet etme imkanı buldum. Aylık maaşı ortalama 100 dolar olan bir dünyaydı orası ve çalışan insanlar bu maaştan hiç şikayetçi olmadan çalşıyorlardı. Yüzlerinde gülümseme vardı. Belki de başka yerde yüksek maaşla çalışabileceklerken eğitim adına o ülkelerde görev yapıyorlardı. Her okulun kütüphanesi, laboratuvarı, çalışma odaları vardı. İslam adına, Ortadoğu İslam ülkelerinden farklı şeyler yapıyorlardı...

İlk defa Japonya'da da okul açma fikri bana sorulduğunda ise biraz garipsedim. Çünkü Japonya okur-yazar oranı ve eğitim kalitesi yüksek bir ülkeydi. Bu sebeple işin olabilirliği çok aklıma yatmadı. 'Japonya gibi bir ülkede okul açmanın nasıl bir katkısı olabilirdi ki bu ülkeye? Nasıl bir fark yapabilirlerdi?' diye aklımda soru işaretleri vardı.

Söylenen gerçekleşti. Yokohama'da okul açıldı. Daha sonra ise Shibuya'da okul açma düşüncesi oluştu. Japonya'da bir ilk olarak bir Japon okulunun binasının yarı kısmı bağışlandı. Açılış yapıldı... Unutamadığım anlardan bir tanesi de açılış idi... Açılışta Türk ve Japon marşları okundu. Türkler milli marşlarını hep bir ağızdan gür sesle okudu... Japon marşı okurken ise çoğu ezbere bilmezken bilenler de cılız, sönük bir sesle okudu marşımızı... Ben Japon milliyetçisiyim. Bu manzara beni olumsuz etkiledi. İşte bu durum bende ciddi mânada "Bu okullar ve de bu insanların bize unuttuğumuz değerleri geri getirebilecek, gençlerimize manevi değer katabilecek güçlü manevi tarafları var" diye düşünmemi sağladı.

Global dünyada dünyayı kontrol etmek isteyenler vardır. Ama ne yazık ki bunu başaramamaktadırlar. Osmanlı ise 600 yıl boyunca Ortadoğu ve Avrupa başka olmak üzere geniş bir coğrafyada barış ve huzur ortamı sağladı. Dünya sahnesinde Romalılardan da uzun kaldı. Roma, halktan zorla yüksek vergiler alarak hakimiyetini sürdürmeye çalışmıştır. Buna mukabil Osmanlı'da o ülke halkından ağır vergiler alınmamıştır. Alınan vergiler ise yine o ülke halkı için kullanılmıştır. Son dönemlerdeki İngiliz hakimiyeti bile 200 yılı geçmedi. Ve Amerika'nın devri 100 yılını bile tamamlamadan çöküntüye girmiştir. Osmanlı'da ise her şeyin temelinde barış ve baskıcı olmayan bir durum vardı. Ama ne yazık ki günümüz Türkiye'si Osmanlı'yı tam olarak tanımıyor, bilmiyor. Ondan faydalanamıyor.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.