Halk Diyor ki: "Beyhude Uğraş"
Baştan beri benim en çok merak ettiğim konu; medyanın bir "linç harekatına" dönüşen Fethullah Gülen hakkında kampanya üzerinde acaba halk ne düşünüyor? Bu harekat, onun 61 yıllık dine, imana ve Kur'an'a adanmış ömründe alnının teriyle elde ettiği konumunu, kamuoyu nezdindeki olumlu imajını etkiler mi, etkiledi mi? Bunu merak etmemin özel bir sebebi var; kamuya mal olmuş, onun sevgi ve saygısını kazanmış, gönlünde taht kurmuş kişi ve kurumlara, cezai müeyyide uygulamanın yegane yolu, o kişi ve kurumun müspet imajını zedelemektir. Belli güçleri de kullanarak her şeyi yapabilirsiniz; fakat halk bunu vicdanında onaylamadı ise fırsatını bulduğu ilk anda intikamını alır. Şahsen ben, ihtilaller sonrası yapılan ilk seçim sonuçlarını bu çerçevede de değerlendiriyorum. Adnan Menderes ve arkadaşlarına verilen iade-i itibarı da. Halbuki idam öncesi Adnan Menderes için, gençlerin ölüm sonrası kıyma makinelerinde öğütüldüğü, malum basın tarafından kamuoyuna empoze edilmişti. Dedik ya, imajın zedelenmesi.
Evet, toplum vicdanını rahatlatmak, ona "Ohhh iyi oldu.. hak etmişti." dedirtmek, toplum sosyolojisi ve psikolojisi açısından önemli bir temel. Böylesine büyük bir kapsamlı harekata girişen akl-ı evvel (!) toplum mühendislerinin elbette bu önemli temeli ihmal etmesi düşünülemez. Zaten meselenin günlerden beri Apo davası DGM'lerin sivilleşmesi, memur zammı vb. Türkiye için hayati tehlikeye sahip konulara rağmen gazete manşetlerinden düşmemesinin, haber bültenlerinin ilk bir saatini bu konuya ayırmasının gerekçesi de bu!
Pekala; bunca maksatlı ve uzun metrajlı yayınlar, Fethullah Gülen hakkındaki olumlu imajı zedeleyebildi mi? Yargıya verileceği yerde, yanlışlıkla (!) medyaya verilen kendi isteklerini elde etme doğrultusunda montajlanmış bantlar, işlevini ifa edebildi mi? Ali Kırca'lar, Fatih Çekirge'ler belli mihrakların kendilerine ısmarladığı vazifeyi yerine getirmenin mutluluğu ve huzur içinde rahatça uyuyabilirler mi? Bu sorulara üzgünüm; ama (!) "evet" cevabı veremeyeceğim. Validemin vefatı dolayısıyla memleketim olan Tavşanlı'dayım. Halkla zaten içli dışlı bir insanım. Vefat münasebetiyle taziyeye gelen çok değişik düşüncelere sahip insanlarla birlikte olduk. Hemen her mecliste, her oturumda Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesini konuştuk. Böylece halkın hissiyatını ve düşüncelerini birinci elden öğreme imkanım oldu.
Halk ne diyor; biz bunların hiçbirisine inanmıyoruz. Bu işin altında bir çapanoğlu var. Bu çapanoğlu ya telekulak skandalının uzantıları ile ilgili, ya ısınan sıcak aylarla. Medyanın bu denli yoğun biçimde işin üzerine gitmesi de, medya patronlarının gündem değiştirmek suretiyle ya alışageldiğimiz hortumlama olaylarını gizlice gerçekleştirmek ya da açıklarını kapatmak düşüncesini aklımıza getiriyor. Halk diyor ki; bütün bu olaylar bizim Hocaefendi'ye olan sevgimizi artırdı. Uykudaydık, uyanmamıza vesile oldu. Bizi kamçıladı. Halk diyor ki; medyada bu kampanyaya destek veren eski tüfeklerin, değiştim, demokratlaştım demelerine rağmen değişmediklerini gösterdi. Gerçek yüzlerini yeniden tanıma fırsatını bulduk.
Bir dost diyor ki; "5 milyonluk benzin aldım. Bir gazete elime tutuşturdular. Sebebini sordum. 5 milyonluk benzin alana bu gazeteyi hediye ettiklerini söyledi. Tepkimi şu şekilde dile getirdim: Vallahi ömrümün sonuna kadar bu benzinlikten benzin almayacağım." 72 yaşında yaşlı bir teyzenin yorumu: "Oğlum, Müslüman mısın, ne yaparsan yap, yaranamıyorsun işte!" Özetle; halk diyor ki: "Beyhude uğraş." Siz müsterih olun Hocam; cevher kadrini, cevherfuruşan olan halkımız biliyor. Ve bir ayet meali: "Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olur. Doğrusu, Allah bilir siz bilemezsiniz."
- tarihinde hazırlandı.