Başkasının Günahına Ağlayan Adam!..

"Başkasının Günahına Ağlayan Adam", Vehbi Vakkasoğlu'nun Bediüzzaman'ı anlatan yeni eseri.

Bu eser, Bediüzzaman'ın sevgisini, şefkatini, tüm insanlığı kucaklayan geniş hizmetini şairane bir üslup ve çağdaş bir yaklaşımla anlatıyor... Eseri okurken kendimize sormadan da edemiyoruz.

- Biz kendi günahımıza ağlayamazken başkasının günahına ağlayan adam da olur mu, diye?..

Hemen gözlerimizin önüne kürsülerde başkasının günahına ağlayan bir adam geliyor: Fethullah Gülen Hocaefendi... Onun dinmeyen gözyaşlarını gördükçe bir daha anlıyoruz ki, başkasının günahına ağlayan adam olurmuş. Nitekim kürsülerde ağlayan bu adam da başkasının günahına ağlayan adamdan miras almış bu ağlayışını. Onu hep üstad bilmiş, ondan feyiz almış, onun feragat ve fedakarlığını nefsinde fiilen tatbik etmiş, onun gibi ağlamayı da vazgeçilmezi kabul etmiş... Vakkasoğlu, başkasının günahına ağlayan adamı anlatırken, insanlar diyor, maddeci kültürün tesiriyle öylesine bencilleşmişler ki, sadece kendileri için yaşamayı düşünüyor, başkaları için yaşamayı, ağlamayı akıllarına sığıştıramıyor, olamaz böyle biri demeye getiriyorlar. Bu durumda kendini toplumunun imanını kurtarmaya adamışların ağlayışlarını anlatmaya mecburiyet doğuyor. Hem bu ağlayış öyle geniş şefkatli bir ağlayış ki, kendisini hapishaneye atan adamın küçük kızını hapishane penceresinden görünce, "Bu masumun hatırı için babasına beddua etmekten vazgeçtim." diyecek kadar etkisini yaygınlaştıran şefkatte bir ağlayış...

Haksız mahkumiyetlere sebep olan bir amirin zulme varan icraatlarını uygun görmediğini bilen bir talebesinin, "O zat, uçakla İngiltere'ye gidecekmiş. İnşaallah uçağı düşer de denizde kaybolur." deyişini dahi hoş karşılamıyor: "Kardeşim, ben bu kainattan hiçbir şeyin kaybolmasına razı değilim." diyerek bedduasını geri almasını istiyor.

Anlaşılan, Bediüzzaman'ın ağlayışı günahkarlara karşı değil, günahlara karşıdır. Nitekim onun bu sıcak yaklaşımından etkilenen nice günahkar bağımlılar nasihatlerini dinleme sıcaklığı bulmuş, pençesinde kıvrandıkları bağımlılıktan bu şefkatli ilgiyle kurtulmuşlardır.

Başkasının günahına ağlayan adamın şefkatindeki eşsizliği daha yakından anlamak için hapishanedeki şu olayı da hatırlamak gerekir. Namazı uzun ve zor bulduğu için kılamadığını söyleyen bir mahkuma da ağlar bu şefkatli adam... Ağlar da ona der ki: "Ben senin yerine sünnetleri kılayım. Sen şimdilik kısaca farzları kıl..." Adam, bu şefkate "hayır" diyemez, kolayına gelen farzları kılmaya başlar. Ancak bir süre sonra gelip, "Hocam, ben sünnetleri de kılmaya karar verdim. Sen benim yerime kılma gayrı." diyerek, ibadetlerini eksiksiz yapmaya başlar.

Dağda rastladığı sigara tiryakisi meczuba da ağlar. Ağlar da onun "sigara" diyen yalvarışlarına dayanamaz, gazete kağıdına kekikten sigara sarar... Neden yapar bütün bunları?

Çünkü başkasının günahına ağlayan adamın hizmetinin dört prensibinden biri, şefkattir! Hem de günahkarları dahi kucaklayan şefkat...

Bu engin şefkatten sadece insanlar değil, hayvanlar da hisselerini almışlardır. Sivrisinekler, "onun kuşçuklarıdır. Öldürülmelerine kıyamaz". Özellikle kedilerin karınları doyduktan sonra bir köşeye çekilerek seslendirdikleri 'mırmır'larını "Ya Rahim, Ya Rahim" diyorlar diye tefsir eder. "İyice dinledim, bizim kedi öyle demiyor" diyene de, "Kendini helal rızıkla beslersen sen de 'Ya Rahim' dediğini duyarsın." hatırlatmasını yapar...

Günümüzün sorunlarına gösterdiği inandırıcı çözümlere baktığımızda Bediüzzaman'ı anlatan bu eser, 45 yıl önce vefat etmiş bir İslam büyüğünü değil de o gün tesis ve telif ettiği metotları hiç eskimemiş günümüzün mürşidini anlatıyor gibi geliyor bize.

Anlaşılan, biz kendi günahımıza bile ağlayamazken Bediüzzaman ve onun gibi manevi görevliler, insanlığın günahına gözyaşı dökmekte, eserlerinin içeriğini de gözyaşı döktükleri bu insanlığın imanını kurtarma hizmetine tahsis etmekteler. Bu sebeple her meslek ve meşrepteki insanların istifade ettiği eserlerinde asla iticilik, dışlayıcılık, horlayıcılık görülmez; hep sevgi, şefkat ve hoşgörü sıcaklığı sarar tüm okuyucularını... Bu yüzden, 'Başkasının Günahına Ağlayan Adam'ın sıcaklığı sizi de saracak diye düşünüyorum.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.