Merhum Ecevit'in Son Eseri

Ecevit'i ebedi âleme uğurladık. Cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan'ın protokol huzurunda da milyonlarca insana hatırlattığı gibi herkesin gideceği yer orası.

Merhum Başbakan Bülent Ecevit, yarım asırlık siyasi hayatı boyunca çok şeyler gördü ve yaşadı. Onun hayatı aslında Türkiye'deki demokrasinin de değişen ve gelişen çizgisi gibiydi. CHP'de milli şef İnönü'ye karşı duruşu, 12 Eylül müdahalesiyle mücadelesi, halkla barışıklığı ve siyasetteki uzlaşıcılığı onun öne çıkan yanları. Ama Ankara'daki cenaze töreni onun 81 yıllık hayatının özetiydi sanki. İnandığı gibi yaşadığı bu dünyadan yaşadığı gibi gitti. Giderken de arkasında büyük bir eser bıraktı. Eserin adı: "Dine Saygılı Laiklik ve Sol".

Cenaze öncesi provokasyon uyarısı yapılmıştı. Beklenen olmadı ancak 200-300 kişilik marjinal grup hükümeti protesto maksadıyla laiklik sloganı attı. Camii avlusundaki bu davranış, ne cenaze adabına ne de geleneklerimize uydu. Laiklik siyasete alet edildi. Zaten bu yakışıksız durum hemen herkes tarafından eleştirildi. Oysa Ecevit'in laiklik anlayışı saygı ve hoşgörüye dayanıyordu. DSP yönetimi, teşkilata gönderdiği genelgede, "Halkçı Ecevit dışında bir slogan istemiyoruz, başka sloganlar atılırsa, 'Halkçı Ecevit' diye bağırarak onu bastırın" talimatını vermişti. Sloganlar atılırken alkışların yükselmesi de bu yüzdendi.

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın cenaze töreninden sonra böylesine bir kalabalığa ilk kez şahit olduk Ankara'da. Halk, yöneticilerinde kendisinden bir şeyler bulmak istediğini bu cenazede bir kez daha gösterdi. Ecevit'te buldukları sadelik, dürüstlük ve inançlara saygıdır ki, on binlerin Ankara'ya akın etmesine sebep oldu.

Ecevit, CHP'yi devletin partisi olmaktan çıkarıp halkın partisi yapmıştı. Bunun en belirgin örneği Bülent Ecevit'e "Karaoğlan" lakabını veren, Şahzade Şahin'di. Ecevit, İsmet İnönü'yü siyaset sahnesinden çekilmek zorunda bıraktıktan sonra Kars'ın Susuz ilçesinde yurt gezisindedir. Şahzade Hanım, evinde misafir ettiği Ecevit'in boynuna sarılır ve "Bizi bu dar günlerden kurtar ey Karaoğlan" diye haykırır. Ertesi gün gazeteler bunu yazar ve CHP'nin yeni lideri böylelikle bu lakabı almış olur. Yani vatandaş, Ecevit ile birlikte CHP'nin devletçi yüzünden halkçı kucağına atar kendini.

Solun simge ismi Ecevit 1990'lı yıllarla son açılımını da inançlara saygı alanında yapar ve Fethullah Gülen'in tavsiyeleriyle açılan Türk okullarına açıkça destek verme yürekliliğini gösterir. O tarihlerde katıldığı bir televizyon programında bakın neler diyordu:

"Biliyorsunuz, ben laiklik konusunda en ön safta mücadele veriyorum. Ancak dinde bağnazlık olabileceği gibi laiklikle de bağnazlık olabiliyor. Kimileri İslam'la laiklik bağdaşmaz diyorlar. Oysa Türkiye Cumhuriyeti döneminde Türk ulusu, İslam'ın çağdaşlıkla, demokrasiyle, laiklikle çok uyumlu bir şekilde bağdaşacağını kanıtlamıştır. Bu şekilde İslam'a da çağdaşlık ve güç kazandırmıştır. Benim Fethullah Hoca ile görüşmem partililerim arasında hiç yadırganmadı."

Solun lider isminin "İnançlara saygılı laiklik" söylemi Türkiye'ye birçok tabuyu yıktı. "Vahdettin hain değildi" sözü ise tarihe düşülen bir şerh oldu Ecevit tarafından.

Milli değerlere hep saygılı oldu ve başkalarını da saygılı olmaya çağırdı. Onuruyla yaşadığı hayatında kaba dayatmalar karşısında asla eğilmedi.

Cenaze töreninde bu millet ona vefasını gösterdi. Anlayabilenler için Ecevit'in cenaze töreninde ibretler vardı.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.