İftar Sofrasında Hoşgörü Ziyafeti
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın "Gönül Başkanı" Fethullah Gülen'in (27 Ocak Salı 1997 akşamı) Hilton Oteli Sergi Salonu'nda verdiği iftar ziyafetinde yemeklerden çok "hoşgörü ve sevgi ziyafeti" vardı. Hıristiyan dininin temsilcileri bile gördükleri manzaradan oldukça etkilenmiş görünüyorlardı. "Cami ile kilise yan yana" şeklinde özetledikleri görüşlerini daha sonra şöyle açtılar: "Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi su alırsa hep birlikte batarız."
Tiyatro sanatçıları adına konuşan Gazanfer Özcan ise, "bugün benim doğum günüm" diye başladığı konuşmasını gözyaşları içinde zar-zor tamamlayabildi. Duygu seli hemen her kesimden insanı etkilemişti. Şeker hastalığından muzdarip Fethullah Hoca hem orucun etkisi, hem de 300'ün üzerine çıkan şekeri yüzünden pek konuşmak istemiyordu ama, ısrarlara dayanamayarak kürsüye çıktı.
Yemek sonrası bazı politikacı ve gazetecilerden oluşan küçük bir grup Fethullah Gülen'in çevresinde toplanarak son günlerin olaylarını tartıştı.
Gülen Kırgın
Gülen, basının gündemini oluşturan tarikat olaylarına değinerek, kırgınlığını şu sözlerle belirtti: "Hiçbiriniz araştırmacı gazeteci değilsiniz. Son günlerde adları ortaya atılan tarikatlar hangi tarikatlardır? Hiç araştırmadan yazıyorsunuz." Tarikatın "Allah'a giden yol" olduğunu açıklayan Gülen, MİT raporunda 59. kişi olarak adının geçmesini günün hoşgörü ortamında şöyle değerlendirdi: "Benim gönlüm bu işe düşmedi dersem yanlış söylemiş olurum. Allah, onları affetsin diyorum." Bu konu hakkında kendisini arayan Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Özer Çiller'in üzüntülerini bildirmeleri dahi Gülen'i yeterince teselli edememişti.
- tarihinde hazırlandı.