Hocaefendi ve Asır

Sahabe'nin onu okumadan herhangi bir meclisten ayrılmadığı iki satırlık Asır Sûresi, hem özüyle insanı tarif eden, hem bütün insanlık tarihini özetleyen, hem de, İmam Şafiî hazretlerinin parmak bastığı gibi, insana dünya ve Âhiret saadetinin yolunu gösteren bir sûredir.

Asır, bütün bir zaman manâsına geldiği gibi, özellikle Peygamber Efendimiz'le (sas) başlayıp Kıyamet'e kadar devam edecek dönem, özellikle de, evet özellikle de, dünya hayatının âhir zaman denilen ve içinde bulunduğumuz -Allah bilir ama- şu son dönemidir. Çünkü asır, bir şeyin boşalmaya hazır doluluğunu, sıkışmışlığını da ifade eder. Nitekim Kur'ân'da, yüklü bulutlar mu'sırât olarak geçer. Dünya hayatının içinde bulunduğumuz şu son dönemi, her varlık gibi bir ruhu olan ve sonuna doğru hızlanan, hızlanmasına paralel hadiselerle yoğunlaştıkça yoğunlaşan, insan hayatını da olabildiğince hızlandıran zamanın son dilimidir.

Yüklü, kapkara bulutlar gökte biriktiği zaman Peygamber Efendimiz dua ederlerdi. Çünkü bu bulutlar yağmur getirebileceği gibi, meselâ geçmişte helâk edilmiş Âd halkına olduğu üzere, felâket ve yıkım da getirebilir. Zamanın içinde bulunduğumuz şu son dilimi, yani asır da, bütün bir geçmiş insanlık tarihinde yaşanmış hadiselerin misliyle yüklü bulunmaktadır. Nasıl yüklü, kapkara bulutların yağmur mu felâket mi getireceği tam kestirilemezse, yağmur bile getirseler, bu yağmurlar gök gürültüsü, şimşekler ve yıldırımlar eşliğinde yağarsa, asrın hadiseleri de aynı özelliktedir. Bu hadiselerin en azından büyük ölçüde rahmet mahiyetli yağmurlar olarak tecelli etmesi, özellikle ıstırar ve ihtiyaç halini almış fiilî ve kavlî duaya, bir başka açıdan, Asır Sûresi'nde ifade buyrulan Allah marifet ve muhabbetiyle dolu imana, bu iman yörüngeli ve ıslah, tamir, inşa gayeli amele, usulünce hakkı tavsiye edip yaymaya ve hem bu vazifeyi yerine getirmede ısrar ve süreklilik, hem onu yerine getirirken karşılaşılacak zorluklara direnme, hem de iman ve iman yörüngeli amelde sebat manâsında sabra, böyle bir sabırda yardımlaşma ve dayanışmaya bağlıdır. Bu zamanda "kaybeden insan" olmamanın yolu da budur.

Hocaefendi, asrı bütün mahiyeti ve doluluğuyla yaşayan, asrın kendisinde özellikle ıstırap ve sorumluluk olarak tecelli ettiği insandır. Aslında fert fert, göklerin, yerin ve dağların bile yüklenmekten çekindiği, yüklendiği zaman altında ezileceği ama ne yazık ki hissetmekten bile uzak bulunduğumuz bir yükün altındayız. Hocaefendi, omuzlarını bu yükün altına, "Her birinizin bir günlük hidayeti adına günde elli defa ölüp dirilmeye razıyım; İslâm'ın bir gece bile bütün bir hayata hayat olduğunu görmek bana yeter" diyecek ölçüde her bir fert, geçmiş bütün bir tarih ve gelecek adına koymuştur. O'nun bu muazzam yükünden bir damla bile rahmet olarak düştüğü zaman, ruh semasını baştan sona kaplayan yüklü bulutlardan yağmurlar yağdığı nisbette o ferahlar. Bazıları zanneder ki, onun ferahı vücut sağlığındadır. Asla! O'nun bütün rahatsızlıkları, üzerinde hissettiği ve belini çatır çatır çatırdatan yükü taşıma adınadır. Efendimiz (sas), kendisinden isteyen birine verdikçe verdi, ama adam istemekte devam etti. Hz. Ömer, "İstedi verdin, istedi verdin; kendini bu kadar hırpalama ya Rasûlellah!" dedi. Efendimiz, bundan hoşlanmadılar. Abdullah ibn Huzafe yiğidi kalktı, "Ver ya Rasûlellah!" dedi. Efendimiz, "İşte ben bununla emrolundum!" buyurdular. Efendimiz de, O'nun gerçek vârisleri de "vermeyince" rahatsız olurlar.

Hocaefendi'nin sükûtu, bamtelinin ses çıkarmaması, testisinin su vermeyi kesmesi, O'nda daha bir ıstırap yoğunlaşmasına sebep olur. Ama O'ndaki her bir olağanüstü ıstırap yoğunlaşması, şimdiye kadar hep bir rahmet sağanağıyla sonuçlanmıştır. O'nun yedi uzun yıldır yoğunlaşan ve şu anda yoğunlaştıkça yoğunlaşan ıstırabının rahmet olarak boşalması ise, onun yoluna yol diyenlerdeki imana, iman yörüngeli ve ıslah, tamir, inşa gayeli amele, hakkı tavsiye ve bu vazifeyi yerine getirmede ısrar ve sürekliliğe, onu yerine getirirken karşılaşılacak zorluklara direnmeye ve bu hususta yardımlaşma ve dayanışmaya bağlıdır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.