Görüyor musunuz?
Okudukları İstiklal Marşımızla göğsümüzü kabarttılar önce. Nijeryalısı, Ukraynalısı, Madagaskarlısı, Kenyalısı, Arnavut'u, Rus'u ve daha sayamayacağım onlarca ülkede eğitim gören dünya çocukları benim dilimle, benim İstiklal Marşımı okurken hep gözlerim doldu. Bu çocuklara, bu okullara önyargıyla bakanların bile bu duyguları yaşadığını yakından biliyorum.
Ve 4 yıl önce Ankara'da bir araya geldiler. Ne için? Kendi dillerinden sonra öğrendikleri ikinci dilin Türkçe olduğunu, bu ülkenin ve bu ülkenin kurucusunun kendilerine ne kadar güzel anlatıldığını göstermek için.
Önce sayıları onlarla ifade ediliyordu, şimdi yüzleri buldular. Yarın binler, onbinler olacaklar. Artık herkes Türkçe'nin dünya dili olacağı günlerin hayalini kurmaya başladı. Çünkü bunun emareleri var bugün. Görmüyor musunuz Meksikalı, Türk milli takımının marşını söylüyor, Rus "bir başkadır benim memleketim" diyor, Afganlı Atatürk'ü anlatıyor. Bunların hepsi Türkçe konuşuyor. Görüyor musunuz?
Dört yılda onlardan yüzler oldular. Türkçe Olimpiyadı'na katılan gençler aynı ortak paydada buluşuyorlar. Her biri dünyanın bir başka köşesinden gelse de Türkçe konuşarak, birbirleriyle çok güzel anlaşıyorlar.
Üç gündür Kızılcahamam'dalar. Dünyanın 84 ülkesinden tam 355 çocuk. Bizim şiirlerimizi, bizim şarkılarımızı, bizim türkülerimizi o kadar güzel, o kadar içten okuyorlar ki hepsini bağrınıza basmak geliyor içinizden. Ama bu bir yarışma. Kaybedince üzülüp, ağlayanlarla hüzünleniyor, kazanınca sevinip, coşanlarla neşeleniyorsunuz. Final Cumartesi İstanbul'da. O muhteşem organizasyonu ben de heyecanla bekliyorum. İzlenimlerimi yine buradan sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
- tarihinde hazırlandı.