Böyle Polemik mi Olur?
Geçenlerde bir Hürriyet yazarı, Mehmet Baransu ile bir tartışma yaşamış. Baransu, Taraf Gazetesi'nin muhabiri. Yaptığı haberler büyük yankı uyandırdı. Anladığım kadarıyla kavga sebebi Hürriyet yazarının bir romanı üzerine Baransu'nun söylediği bazı sözler. Belli ki karşılıklı atışmalar yaşanmış. Bizim meslekte olur böyle şeyler. Eli kalem tutan iki kişi birbirine bir şeyler söyler. Kamuoyu da yazılanları okur ve bir karara varır. Ne var ki Hürriyet'in yazarları bir yazarla kavga ettiğinde üçüncü şahısların canını acıtmak için tuhaf bir gayret içine giriyor.
Nitekim bu tartışmayı yürüten yazar, Baransu'yu haşlamak için şöyle bir tabir kullanmış: '... 2011 yılında Gülen Cemaati'ne mensup olduğu iddia edilen bir grup polisin verdiği yarım yamalak bilgilerle, Cemaat'in en yakın gazetesi tarafından (Zaman) canla başla savunulan...' Açık söyleyeyim bu lafa çok güldüm. İki gazetenin yazarı kavga ederken bu işe 'kollama' suçlamasıyla nasıl dâhil edildik; anlayamadım. Benzer bir davranışı bir başka Hürriyet yazarı yaptı yakınlarda. Bir yazara, onun sert üslubuna kızmış oradan Fethullah Gülen'i iğneliyor. İyi de kardeşim iki yazar atışırken üçüncü şahısları incitince elinize ne geçiyor? Bu yazılanları sevgili dostum Enis Berberoğlu okurken, "Kardeş bir dakika! Adama doğrudan cevap versene, konuya diğer insanları niye dâhil ediyorsunuz?" demiyor mu? Polemik için iki şart: Nezaket ve cesaret. Nezaketin olacak ki vicdanlar seni haklı bulsun, cesaretin olacak ki muhatabına doğrudan yazabilesin...
- tarihinde hazırlandı.