Bayram; İşte Bu Bayramdır!

"...Kongolular, bu beyaz adamın yaptıklarına hâlâ inanamıyorlardı. Bir beyaz nasıl olur da siyahlar için kurban keserdi? Günlerce et yüzü görmemiş insanlar sıraya giriyor, poşetlere doldurulan etlerini alıp evlerine gidiyorlardı..."

"... Az ileride boynu bükük, sevimli bir siyah çocuk gördü İbrahim Bey. Kucağına aldı, öptü, kokladı onu. Kendi çocukları geldi aklına. 'Ha siyah, ha beyaz. Hepsi bizim güllerimiz; bunlar, bizim umutlarımız' dedi içinden. Onun eline de bir et paketi tutuşturdu. Çocuk koştu annesine. Sevinçle bir şeyler söylüyordu. İbrahim Bey 'poşete çok sevindi galiba' dedi kendi kendine. Tercüman çocuğun sözlerini tercüme etti. Meğer çocuk ete sevinmemiş; 'O beyaz adam başımı sevdi okşadı' diyormuş annesine..."

Harun Tokak'ın 'Önden Giden Atlılar' isimli güzel kitabından alıntı yaptığım bu olayı zamanında bizzat kahramanlarının ağzından da dinlemiştim. Kongo'dan şimdilerde acı olaylarla sarsılan Kenya'ya, Etiyopya'dan Uganda'ya koşturan fedakar öğretmenlerin, işadamlarının Kurban Bayramı'nda et dağıtırken yaşadıklarını, karşılaştıkları tabloları çekilen video görüntüleri ile çok uzaklarda da olsa anlamaya, yaşamaya çalışmıştık. O duyduklarımızın, izlediklerimizin ve öğrendiklerimizin etkisi ile de son birkaç senedir etraftaki dostlarla beraber bayramda kendimize et almak yerine hisselerimizin tamamını Afrika'nın, Asya'nın fakir ülkelerine, halklarına; Anadolu'muzun Güneydoğu'sunda yaşayan fakir vatandaşlarımıza ulaştırmaya çalışıyoruz.

Bayramın ruhuna uygun şekilde ortaya çıkan bu paylaşma ve dayanışma anlayışına kurumsal olarak her geçen sene ismini çok daha fazla duyuran Kimse Yok Mu Derneği de katılıyor. Televizyonlardan bayram sırasında sıkça izlediğiniz görüntülerde derneğin yardımlarını, etkilerini ve yeniden oluşan kardeşlik havasını fark etmişsinizdir. İnsan bunları görünce bayramın asıl böyle yaşanacağını anlıyor, bunu anlamadan geçirdiği yıllarına hayıflanıyor.

Bu bayramda derneğin gönüllü bir çalışanı olarak Güneydoğu'ya giden bir arkadaşımızın Diyarbakır'da ev ev dağıtım yaparken yaşadıklarını anlattığı satırlarını sizlerle de paylaşmak istiyorum:

" ... Bu yıl Kurban Bayramı'nı Kimse Yok mu Derneği'nin organizasyonu ile Diyarbakır'da karşıladım ve gördüm ki 35 yıldır ben bayram yapmıyormuşum.

2' si özürlü olmak üzere 3 çocuğu ile çatısı olmayan, elektriği, suyu olmayan, harabe bir evde yaşayan dul bir kadının o yardımı aldığında yüzündeki ifadeyi gördüğümde bayramı yaşadım.

At arabasına kendisini bağlayarak yük taşıyan babanın 5 çocuğunu okutmak için çırpınırken ama yine de gırtlağından 1 gram haram lokmanın geçmesine izin vermezken lise 2'ye giden kızının 'okumak istiyorum' diyerek ağlaması karşısında ona okuma garantisi verildiğinde babanın ve kızının halini görünce bayramı yaşadım.

Babaları ölmüş, anneleri hastanede ve komşularının bakmaya çalıştığı 5 kardeşten en küçüğü olan 4 yaşındaki Sevim kızımızın küçücük bir bluz hediye aldığında sevinçten hediyeyi veren abisinin kucağına atlayıp boynuna sarılıp onu öpüp kokladığını gördüğümde bayramı yaşadım.

6 nüfus ve yatalak bir baba ile 10 metrekarelik bir odada yaşayan aileye 2 parça et bırakmak istendiğine bize 1 tane verin, diğerini de yanda aç olan komşuma verin diyebilecek kadar gözü gönlü yüce çocuklarına sadece 1'er YTL bayram harçlığı verildiğine gözleri ışıl ışıl parlayacak kadar sevinen aileleri gördüğümde bayramı yaşadım.

Ve dedim ki kendi kendime: 'Bayram işte bu bayramdır'. Bundan böyle ömrüm yettiği müddetçe, sağlığım el verdiği müddetçe ve birileri beni bu organizasyonların içerisine almaya layık gördüğü müddetçe Kurban Bayramı'nda evimde olmayacağım. Kardeşlerimle beraber bayramlaşacağım, dertleşeceğim…"

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.