Çare 28 Şubat'a Yaslanmakta

Kapatma davası demeçler ve icraatlara istinat ettirilse de kapatma iradesi AKP'nin kuruluşundan öncesine dayanır. O iradeye göre AKP gibi bir parti hiçbir zaman olmamalıdır.

Nitekim ortaya çıkan vesikalar daha ilk senesini doldurmamış bir partinin darbe planlarıyla karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Hem de 1 Mart tezkeresi ve ABD'nin Irak'a girişi gibi devasa dış problemler olmasına rağmen...

AKP'nin karşı karşıya kaldığı irade sadece hükümeti değil devlet kurumlarının mevcut yapısını da tehdit ediyor; devleti yeniden kurmak istiyor. Bu tarafından bakınca AKP kadar CHP'nin de tehlikeyle karşı karşıya olduğu açıkça görülüyor. Baykal'a yapılan "çekil" çağrıları da bunun göstergesi aslında. Baykal bir taraftan direnirken diğer taraftan da AKP'ye karşı baş mücadeleci rolünü yürüterek tehlikenin üstesinden gelebileceğini düşünüyor.

Devlet ve hükümet kurumlarının tamamını hedefleyen iradenin, kendisini dışa vurduğu yayınlar iyi takip edilirse, tasarının içinde Soğuk Savaş döneminin derin yapılanmalarının da "muhtemel yenidünyaya" uygun ve yeni yapılarla bağlantılı olarak ele alındığı ortaya çıkıyor.

Meselenin farkında olduğunu, hatta fikir babalarından biri olduğunu ifade etmekten çekinmeyen bir yazar arkadaş, ganimeti başkalarına kaptırma telaşına düşüp, yer yer 97'li yılları hatırlatarak, bugün için "malum olan yapının" ilk fikirlerini Attila İlhan'la birlikte o senelerde geliştirdiklerini yazıyor. Yani bugün konuştuğumuz konuların 28 Şubat'ın müteakip versiyonu olarak daha o günlerde tasarlanıp, uygulamaya konulduğunu söylüyor. Ardından da ekliyor: Bu yapı ademi merkeziyetçi bir anlayışla kurgulandı; kimse çökertemez!...

Yargı sürecine rağmen çekinmeden yazılan itiraf yazıları aynı zamanda Şamil Tayyar'ın bir numara türünden, örgütün liderlerini ifade eden tabirlerin boş çıkacağına işaret ediyor. Söylem dili ulusalcılık, derinliği Ergenekon olarak kurgulanan örgütlenmenin güvenliği, devlet kurumlarına sıkı sıkıya yapışarak sağlama alınmış. İlhan Selçuk'un ifadesine başvurulmasının ardından Cumhuriyet'e atılan "Hedef ordu ve yargı" manşetleri bu durumu açıkça ortaya koyup; yargının bağımsız gidişine bir şekilde müdahale edilmezse içinize kadar uzanır mesajı veriliyor. Kol kırılsın yen içinde kalsın düşüncesinde olanlar bilsin ki, kırılan kol yen içinde kalmaz tehdidi rahatlıkla yapılabiliyor. Diğer taraftan da mesele sulandırılarak ciddiyeti örtülmeye çalışılıyor.

Cumhuriyet'in "Gülen Humeyni gibi" manşetiyle yeni bir uç ortaya çıktı. Michael Rubin'in, editörlüğünü kendisinin yaptığı dergide değil, bir başka derginin internet sitesinde yayınlanan makalesini büyük bir delil yerine koyup, Humeyni benzetmesini başlığa taşıyor. Emperyalizme ve özellikle de ABD emperyalizmine karşı olma iddiasını, bir insanın ABD'de ikamet etmesini bile ABD'ye çalışmakla eş değer görecek kadar ileri götüren anlayışın sarıldığı ip bu işte...

Bunların kayıtsız şartsız bağımsızlık gibi hoş söylemleri, kendi ülkesini ve kendi insanını diğer ülke insanlarından ayırt edebilecek doğru bilgileri ortaya koyup, araya yabancıları sokmayacak dereceye hiçbir zaman ulaşamayacak galiba. Tam bağımsızlık sevdalarını bile Rubin gibilere bağlamadıkça içleri rahat etmeyecek!

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.