Viyana'da Çiçeği Burnunda Bir Türk Okulu...
Hafta sonu Viyana'daydım. Oraya kahvaltı yapmak için de gitmedim, şarap içmek için de gitmedim. Gidip gelirken de Francis Bacon'un "Yeni Atlantis" kitabını okumadım! Ne kaybettim? Tabii ki hiçbir şey! Oraya, Viyana'da yaşayan Türklerin burada üçüncü sınıf işçilikten, ikinci sınıf esnaflıktan nasıl çıtayı yükselterek eğitim-öğretim işlerine girdiklerini görmek için gittim. İyi ki de gitmişim. Gittim ve ülkem adına buradaki Türkler adına çok mutlu oldum.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Viyana'yı kuşatmasından beri Türklerin burada belki de çağına da uygun, en iyi yaptıkları iş olan Phönix Gymnasium'u (Buradan mezun olan öğrenciler doğrudan Üniversite'ye geçiyorlar) okulunun açılışına katıldım. 'Lise düzeyinde bir okul açılmış, ne var bunda' demeyin. Bu okul Avusturya tarihinde açılmış ilk Türk okulu.
Yetmez mi?
Yetmez tabii ki. Buradaki arkadaşlar Viyana'da çiçeği burnunda bir okul olan Phönix Gymnasium'un çok güzel bir başlangıç olduğunu söylüyorlar. Bu da, Viyana'da Phönix başarısını ispatladığında daha çok okul açılacak anlamına geliyor. Okul binası tarihi eski bir yapı. Burası daha önce fakir ve yoksul aileler için doğum hastanesi olarak kullanılmış. Okulun bulunduğu semtte yaşayan Viyanalılar bu binanın farklı amaçlarla kullanılmasını pek arzu etmemişler.
Ancak, okul yapmak için istendiğini öğrenince oldukça sevinmişler ve hemen kabul etmişler. Bu okul onların evi gibi olmuş. İstedikleri zaman gelip görebildikleri ziyaret edebildikleri bir yer haline gelmiş. Açılışa katılan mahalle halkının çokluğu okul için çalışan arkadaşların Viyanalılar ile kurdukları diyaloğun en güzel örneğiydi. Bu arada söylemeden edemeyeceğim.
Okulun plan ve proje çalışmalarını yürüten Bahattin Çeki Beyefendi'nin okulun faaliyete geçmesi için yaptığı çalışmalar buradaki arkadaşların hemen hepsinin dilinde. Burada herkes bir şeyler yapmış elbette ama, Bahattin Bey özellikle dillendirilen bir isim haline gelmiş.
Açılışta Viyana Büyükelçimiz Selim Yenel ve Başkonsolosumuz da hazır bulundu. Büyükelçimiz bu okulların devamının gelmesini arzu ettiğini çünkü bu okulların iki ülke arasında diyalog ve köprü görevi göreceğini söyledi. Viyana'da Peygamberimiz'in doğum günü kutlamaları da yapıldı. Viyana'daki büyük bir spor salonunda gerçekleştirilen kutlamaları burada bulunan 12 Türk Derneği'nin katılımıyla Diyanet İşleri Başkanlığı yürütmüş. 10 bin civarında Türk salonu doldurmuştu. Kuran okundu, salavat getirildi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu konuşmasında Buradaki birlikteliği hiç bir yerde görmediğini ifade etti. Programa Avusturya Hükümetini temsilen bir bakan da (Bilim Bakanı) katıldı.
Türkiye'de Hristiyanlar bu çapta bir organizasyona girişseler nasıl karşılanır acaba?
Ki Viyana bir çok yerinde "Burayı Türklerden kurtaran bilmem kim adına" yapılmış kişilere atfedilen tabela, heykel, anıt ile dolu bir yer. Atalarımız iki kere Viyana'yı almak için kuşatmış, Viyana halkı ile Türkler arasında büyük savaşlar olmuş! Doğrusu böyle bir geçmişten sonra Avusturya Hükümeti'nin hoşgörüsü takdire edilmesi gereken bir durum!
- tarihinde hazırlandı.