New York'ta Bir İftar...
New York'un merkezi Manhattan'da dünyanın en ünlü oteli Waldorf Astoria'da geçtiğimiz günlerde verilen bir iftar yemeği, öylesine mânâ yüklüydü ki.
Yine kendi içimizdeki sun'i gündemlere hapsolduğumuz bir sırada, bu iftar asıl önemli olanı işaret ediyor ve hatırlatıyordu.
Nedir 700 kişinin katıldığı bu iftarın yüklendiği mânâ? Şudur:
Uyanan gerçek Türk lobisinin bir başarısıdır. İki ay önce de yazmıştım.
ABD'ye son gittiğimde bir defa daha şahit olduğum bir uyanış var. Amerika'da yaşayan Türkler bir varlık olarak bu ülkede yeniden doğmaktadır. Hemen her eyalette kurulan kültür merkezleri sayesinde muhteşem bir buluşma, kucaklaşma ve kaynaşma gerçekleşmektedir. Yıllardır devletin ödeneklerini çarçur eden rantçıların elindeki yarı resmi sivil toplum kuruluşlarının yerini gerçek gönüllüler almaktadır. Milletimizin öz değerleri etrafındaki bu uyanış aynı zamanda temsil keyfiyetiyle, Türk olmayan Amerikalılar üzerinde de derinden tesirler meydana getirmektedir. Ayrıca kurulan diyalog merkezleri ile milletimize ait bütün güzellikler sergilenmektedir.
İşte New York'taki iftar, sabırla, heyecanla yıl boyu sürdürülen gayretlerin bir semeresidir. O yuvarlak masaların etrafında oturan insanların çoğu Türkiye'de gezdirilmiş, insanımızı ve güzelliklerimizi bizzat yerinde görmüşlerdir. Dolayısıyla yan yana oturduklarının kimler olduğunu çok yakından bilmektedirler. Kurulalı 2 yıl bile olmamış Türk Kültür Merkezi'nin (Turkish Cultural Center) bu başarısını, iftara katılan New York senatörü ve iki dönem ABD başkanlığı yapan Bill Clinton'ın eşi Hillary Clinton da vurgulamış ve, 'ABD'de yaşayan Türkler her geçen gün daha dikkat çekici işler yapıyorlar.' demiştir. Ben şahsen biliyorum ki şu Ramazan günlerinde sadece Kuzey Amerika'da değil, Güney Amerika'da, Avustralya'da, Asya'da, Avrupa'da, Afrika'da binlerce diyalog iftarında Türk insanının hoşgörüsü, sevgisi, ibadet olgunluğu ve neşesi, dürüstlüğü ve cana yakınlığı yüz binlerin, milyonların dikkatini çekiyor. (Türkiye merkezli ve neşvünema bulduğu her ülkede herkesin dikkatini çeken bu bağımsız, bağlantısız güzel hizmetler maalesef bizim medyamızın önemli bir bölümünün dikkatini çekmemeye devam ediyor.) Yeni Türk lobisinin bu muhteşem diyalog gayretlerinin, 11 Eylül terör saldırısının gerçekleştiği bir şehirde dikkat çekmesinin; İslam'ın karalanmak istenen imajının düzeltilmesi ve bir medeniyetler çatışmasına engel olunması adına da mânâlı olduğunu belirtmeliyiz. İftara bir mesaj gönderen Sayın Fethullah Gülen için, Vatikan Dinlerarası Diyalog Sekretaryası Başkanı Thomas Michel'ın şu sözleri, Papa'nın geçenlerde kırdığı potu da ikinci plana atıyor: 'Şu anda dünyanın dört bir yanında dostluğu temin adına çeşitli din adamları bir araya geliyorsa bunda, yıllar önce Papa'yı ziyaretle diyalog sürecini başlatan Fethullah Gülen'in çabalarının payını unutamayız.' Sayın Gülen, kadirşinas pek çok akademisyenin, farklı dinlere mensup ilahiyatçıların da teslim ettiği gibi, diyalog ve hoşgörüyü laf olmaktan çıkarıp hayata geçirmiştir. Diyalog teorik olmaktan çıkıp pratiğe yansımıştır.
New York'taki iftara neden dikkat çektiğimi anlamışsınızdır. Yine birileri topluma karamsarlık pompalıyor, yine birileri gerilim ve kutuplaşma peşinde mübarek Ramazan ikliminde morallerimizi bozmaya çalışıyor. Ama bilinsin ki, bütün bunlara rağmen güzel şeyler de oluyor. Ve yarınlarımızı asıl bu güzellikler şekillendirecek...
- tarihinde hazırlandı.