Ümit Burcu
Bir ikindi namazı sonrası küçük bir salonda, kendisini ziyarete gelen dostlarının arasında sorulan sorulara "rahatsızım, kusura bakmayın" demeden cevaplar veriyor.
Sorana değer veriyor, sorulana değer veriyor, adeta başka bir boyuta geçerek orada bulunanlara değil, bir kürsüden bütün Müslümanlara, insanlara sesleniyor. Şöyle diyor:
"İmana, mü'mine, İslam'a, müslime cibilli olarak düşmanlık besleyenlere, dine-diyanete düşmanlık yapanlara kendinizi kat'iyyen sevdiremezsiniz.
"Ama yine de biz, muhataplarımız kim olursa olsun, insanları ayırt etmeden, herkese teveccühte bulunmalı, el sıkmalı, bağrımızı açmalıyız. 'Kötülüğü iyilikle savınız' hadis-i şerifi gereği kim olursa olsun insanlara iyilikle mukabele etmeliyiz. Nihayet insandır, insanca tavır hakiki insanı yumuşatır; vahşice tavır ise insanı bile vahşileştirir.
"Bizim üslûbumuz her zaman bu olmalı ve başkaları ne yaparsa yapsın, biz kendi üslûbumuzdan fedakarlıkta bulunmamalıyız. Üslûbumuzu değiştirmemeliyiz. Bu üslûbumuzdan dolayı zindana, loş hücrelere atılabiliriz. Bizi tanımayacaklarmış, ezip geçeceklermiş, presleyeceklermiş, bize işkence edecek, sürgün yaşatacaklarmış, bulunduğumuz yerde bile rahat bırakmayacaklarmış... O zulümlere maruz kalmakla, üslûbumuzu korumak arasında tercih yapmak zorunda kaldığımız zaman bile üslûbumuzu tercih etmeliyiz.
"Yine sevmeli, yine şefkatle bağrımızı açmalı, yine mülayim davranmalı ve yine affedici olmalıyız. Değil sadece dünyada affedici olma, o türlü mütecaviz, saldırgan ve zalim insanların ahirette göreceği cezayı düşündüğümüz zaman da, 'Allah'ım lütfunla muamele et, onları da hidayete erdir, ufuklarını aç, dalalette boğma bunları. Cennete giden yolları göster' mülahazaları içimizde belirmeli. Belirmeli, çünkü biz insanız ve bu bizim temel üslubumuz.
"Evet biz muhabbet fedaileriyiz; husumete vaktimiz yoktur bizim. Herkesin kendi karakterini sergilediğini hatırlayın. Siz de kendi karakterinize göre davranın ve üslubunuzdan taviz vermeyin. Mutlaka hoşgörü deyip yürüyün, diyalog deyip yolunuza devam edin. Unutmayın ki, geleceğin huzurlu dünyasına ancak bu sayede ulaşılabilir..."
Muhterem Fethullah Gülen'in sözleri bunlar. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yayınları'ndan çıkan son kitabı Ümit Burcu'ndan aldım. Kırık Testi sohbetler dizisinin bu dördüncü kitabı, muhterem Gülen'in Ağustos 2004-Nisan 2005 tarihleri arasındaki Amerika sohbetlerinden derlenmiş. Ümit Burcu'nun ilk baskısı 100 bin adet basılmış.
Sayın Gülen, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın "Onursal Başkanı"dır. Burada vakfımıza bu sohbetlerin yayın hakkını vermesinden dolayı, Mütevelli Heyet Başkanı olarak şahsım ve Vakfımızın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Harun Tokak başta olmak üzere bütün arkadaşlarım adına kendisine kalbî şükranlarımızı ve muhabbetlerimizi sunmak istiyorum.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı; gerçekten yurtiçi ve yurtdışında Sayın Gülen'in tavsiyeleriyle diyalog ve hoşgörü yolunda, bilhassa bu yola gönül ve destek veren entelektüellerimizin gayretleriyle büyük hizmetler veriyor. Bunu da ayrıca belirtmeliyim.
Ümit Burcu, elinize aldığınızda bir solukta okuyacağınız bir eser. Yaklaşan Ramazan iklimine kendinizi hazırlayacağınız, karamsarlığa, bedbinliğe, boş vermişliğe karşı ümidin, heyecanın, kararlılığın pekiştiği, yeniden tazelenme fırsatı yakalayacağımız bir eser.
- tarihinde hazırlandı.