Zambiya'dan Davet Var

Afrika'nın ekvator çizgisi altında kalan bölümünün göbeğinde Zambiya var. Etrafını sekiz ülke çevrelemiş. Denize çıkışı yok ama komşularından Kongo, Namibya ve Angola'nın Atlantik'e, Tanzanya ve Mozambik'in de Hint Okyanusu'na kıyısı var.

Türkiye'den Zambiya'ya doğrudan uçak seferi yok. Ama THY ile Kenya (Nairobi) veya Güney Afrika'ya (Johannesburg) uçtuktan sonra, ikinci bir uçakla ulaşmak mümkün. Ayrıca Londra veya Addis Ababa üzerinden de uçulabiliyor. Deniz taşımacılığında ise en çok Güney Afrika'nın Durban, Tanzanya'nın Darüsselam limanı kullanılıyor.

Şu an ne Zambiya'nın Türkiye'de, ne de Türkiye'nin Zambiya'da büyükelçiliği var. Fakat Afrika'ya açılım çerçevesinde Lusaka büyükelçiliğimiz seneye açılacak. Fahri konsolosumuz, ünlü bir avukat olan Willa Mungomba. Kendisi, eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ABD'den arkadaşı, temeli yeni atılan Türk okulunun da danışmanı.

Önceki yazımızda ülkedeki sağlık sorunlarından, İsviçreli ilaç şirketi Novartis ile Zambiya Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü sıtma ile mücadele programından bahsetmiştik. Halk yoksul, başta sıtma ve AIDS olmak üzere ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Ama bir yanda da inanılmaz bir potansiyel var. Özellikle de madencilikte. Ülke, dünyanın en büyük bakır cevheri üreticileri arasında. Bunun dışında altın, nikel, kurşun, çinko, demir ve manganez de çıkarılıyor. Ayrıca henüz işletilmeyen elmas, zümrüt, yakut yatakları mevcut. Su kaynakları bol, tarım potansiyeli yüksek.

Eski bir İngiliz sömürgesiyken 1964'te bağımsızlığına kavuşmuş. 2009 tahminlerine göre ülke nüfusu 13 milyon. Resmi dil İngilizce, trafikse İngiltere'de olduğu gibi soldan akıyor.

Ülkenin asıl sahipleri uzun yıllar sömürülmüş. Fakat buna rağmen, insanlar sakin, ülkede asayiş sorunu yok. "Beyaz Adam"a karşı kin, nefret hissetmiyorsunuz çarşıda, pazarda.

Pek çok yerde olduğu gibi burada da ilk gelen Türkler, eğitim hizmetine girişmiş insanlar. Okulun kuruluşu için çalışan Horizon Educational Trust'ın Başkanı Medet Önel'le görüşüyoruz. Sekiz ay önce eşi ve çocuklarıyla birlikte, Güney Afrika'dan gelmiş. Cumhurbaşkanı Rupiah Banda, kendilerine yakın ilgi göstermiş. Önel'i kabulünde, okul inşaatının bir an önce tamamlanmasını istemiş, açılışı da bizzat kendisinin yapacağını söylemiş.

Hükümetin şehrin en güzel semtinde tahsis ettiği 25 dönüm arazi üzerine kısa bir süre önce temel atılmış. Medet Önel, okulun 2011 Ocak ayında eğitime başlayacağını belirterek, "Hedefimiz ilk yıl 200 öğrenci ile başlamak. Anaokulu, ilkokul ve ortaokul olarak eğitime başlayıp, mezunlarla liseyi açacağız." diyor.

Ülkede İngiliz, Amerikan ve Portekizlilere ait kolejler uzun yıllardan beri faaliyette.

Necati Adanur da, 5 ay kadar önce gelmiş. Türk okulunun sponsorlarından, ayrıca Zambiya'da yatırım yapan ilk Türk işadamı. Aslen Trabzonlu, İstanbul'da metal sanayiinde faaliyet gösteren şirketi var. Burada da briket ve kaldırım taşları üretecek. Türkiye'den getirdiği makineler kurulmuş, üretim yakında.

Şirketi üç günde kurduğunu söyleyen Adanur, "Türk şirketleri için çok iş var. Madencilikten inşaata, tekstilden tarıma kadar. Çinliler akın akın geliyor, bizden kimse yok." diyor.

En büyük sorunun, ülke zenginliklerinden halkın yeterince pay alamaması olduğunu söyleyen Zambiyalı işadamı Siraz Patel de, önce eğitime, sonra diğer yatırımlara ve işbirliği imkânlarına dikkat çekiyor: "Zambiya için eğitim hayati bir konu. Bir okul yetmez, Türklerden daha çok okul ve yatırım bekliyoruz." Sahibi olduğu African Steel Zambia şirketiyle çelik ticareti yapan Patel, TUSKON'un İstanbul'daki zirvesine katılmış. Şu an bir Türk ortakla maden işletmeciliği için görüşmeler yapıyor.

Medet ve Necati beyler dışında, "eş durumundan" Zambiya'da yaşayan Türk vatandaşları da var. Fırsat bulup görüşemediğimiz bu kişiler, Türkiye'den Zambiya'ya gelin gelmiş. Biri Lübnanlı bir mühendisle, diğeri Zambiyalı bir avukatla evli. Bir bayanın da Fransa büyükelçiliğinde çalışan bir Fransız'la evli olduğunu öğreniyoruz.

Son günlerde Batı basını, Türkiye'nin izlediği dış politikanın yönünü tartışıyor. Batı'dan uzaklaştığı, "eksen kayması" yaşadığı balonunu üflüyor. Oysa Zambiya'dan da görülüyor ki Türkiye ve Türk milleti, Batı'ya sırt çevirmeden, uzun yıllar unuttuğu kuzey, güney ve doğu yönlerini yeniden keşfediyor. Bundan daha tabii ne olabilir ki? Esas tuhaf ve anormal olan, niye bu kadar geciktiğimiz, gözlerimizi niye bu kadar geç açtığımızdır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.