Bir İnsanı Anlamak ve Fethullah Hoca
İnsanı anlamak… Çok felsefi ve zor bir konu gibi görünse de aslında çok basittir bir insanı anlamak. Bazı kurallara uymanız, samimi ve içten olmanız yeterlidir aslında.
Bir insanı anlamak için, öncelikle o insanın kendini doğru biçimde anlatması, bir başka ifade ile, kendini doğru ve iyi biçimde ifade etmesi gerekir. Kişinin kendini doğru ve iyi bir biçim de anlatması ilk önemli şarttır. İfade sadece konuşma ile değil, bir davranış, bir eylem, bir yazı veya herhangi görsel veya duyusal bir eser ile yapılabilir.
Fakat kişinin kendini doğru şekilde ifade etmesi bile, bir insanı anlamak için yeterli olmayabilir.
En az bunun kadar önemli ve gerekli bir diğer şart, o insanı dinleyen/okuyan/gören kişinin de doğru iletişim özelliklerine sahip olması şartıdır.
Farklı düşüncede, farklı tarafta, farklı inançta veya farklı ideolojilerde de olsanız, birini anlamak istiyorsanız, mutlaka gerekli iletişim özelliklerine sahip olmalısınız.
Nedir bu özellikler?
Birincisi, öncelikle önyargısız ve objektif olmalısınız. Bu çok önemli bir kuraldır.
Eğer aklınızı doğru biçimde şartlandıramazsanız veya aklınızı önyargılarla kısıtlayıp, boğarsanız, akıl gelen mesajları algılamak da zorlanır. Çerçeveler içinde değerlendirme yapar ve o çerçeveler dışındakileri ya göremez, ya duyamaz, ya anlayamaz, ya da inanmaz. Çerçevenin dışındaki iletileri reddeder.
Oysa aklın gözü, gözün görmediğini görebilecek, kulağı duyulmayan sesi duyabilecek,dokunmadan varlıkları hissedebilecek özellikte yaratılmıştır.
İkincisi, kişiyi anlamak için konu hakkında gerekli altyapıya sahip olmalısınız.
Özellikle din konusunda, sadece ilk yardım bilgisi (o da şüpheli) kadar bilgi sahibi olan pek çok kişi, yalan yanlış din bilgisi ile kalkıp, ömrünü dinine adamış, ilim irfan sahibi din alimleri hakkında iftiralar ve karalamalar yapabiliyor.
Üçüncüsü, bir kişiyi anlamak için içten ve samimi olmalısınız.
Bunları anlatmamın sebebi, Fethullah Hoca hakkında dönem dönem çıkan bugünlerde tekrar ortaya atılan iddialar içindir.
Önyargılı bir akıl, tıpkı ateşin üzerinde yürüyüp bundan etkilenmemeyi başaran bir insan gibi kendisini şartlandırırsa, güneşi eline verseniz, bu hakikat demez/diyemez.
Önyargılı bir akıl şartlandırılmış bir deney faresi gibi, labirentlerin içinde kaybolur gider. Oysa hakiki akıl sahibi olmak, labirente yukarıdan kuşbakışı bakmayı bilmektir. Yoksa bir çokları gibi, insan ömrünü sadece peynir aramakla tüketirde bunu göremez.
Önyargılı akıl sahipleri öyle ileri giderler ki, dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ve ispat etmeye çalışan bilim adamını idam eder. Kızıldeniz’i ikiye ayıran Hz. Musa’yı, Ay’ı ikiye bölen Hz. Muhammed’i gözüyle görmesine rağmen inkar eder.
Önyargılı akıl kabul etmemekle kalmaz, iftira ve yalanlar uydurur.
Mesela Fethullah Gülen hakkında kendisini mehdi ilan ediyor diye yazmışlar…Ne zaman ve nerede kendisini mehdi ilan etmiştir?
Bu konuda ağzından çıkan bir söz mü duydunuz? Yok..
Bu konuda bir eserinde ben mehdiyim mi diyor? Hayır...
Peki neden bu iftira atılıyor?
Çünkü Mehdilik, Müslüman bir din alimine atılacak en kolay iftiralardan biridir. Bunu defalarca gördünüz, yine göreceksiniz. Bu konu iddia edilenin aksine Müslümanlar tarafından değil, Müslümanlar arasına nifak sokmaya çalışanlar tarafından ortaya atılmaktadır. Zaman zaman bunu görmeye devam edeceksiniz. Bu sadece Gülen Hoca'ya değil pek çok müslümana yapılan asılsız iftiralardan biridir.
Bir iddia da şu; Hoca’nın cemaatinden biri/birileri onu mehdi olarak gördüğünü söylüyormuş.
Bakın her sistemde aşırılıklar olabilir. Bu haber veya duyum doğru da olabilir. Bugün Atatürkçü olduğunu söyleyen fakat gerçek Atatürkçü olmayan pek çok kişi var. Atatürkçülüğü çıkar amaçlı kullanan pek çok kişi var. Her sistemde olduğu gibi Atatürkçülüğü aşırı tepkiler vererek benimseyenler var. Bu aşırılıklara ve saplantılı davranışlara bakıp Atatürk’ü nasıl suçlayamazsak, Gülen Hoca’yı da bu aşırılıklarla suçlayamayız. Suçlarsak bu ikiyüzlülük olur.
Bakın bu konuda ne söylemiş lütfen okuyun. http://tr.fgulen.com/a.page/eserleri/kirik.testi/a12729.html
Bir insanı yargılamak için az önce söylediğim gibi bir de konu hakkında altyapınızın olması gerekir. Ama birçok kişi konu hakkında bildiği, duyduğu, öğrendiği azıcık bilgi ile, nerede ise profesörlüğünü ilan ediyor. Bunu birçok yazar da ve çeşitli yorumlarda da açıkça görebiliyorsunuz. Başkasından duyduğu yarım yamalak bilgiye nasıl güveniyor da, ilim irfan sahibi kimselerin bile çekindiği fetva makamını kendisine layık görebiliyor, inanın buna hayret ediyorum. Bir insanı kolayca yargılıyor dinden çıkarıp, hüküm verebiliyor..
Arapça bilmeden, fıkıh, hadis, tefsir, siyer, akaid gibi ilimleri okumadan, sünnet nedir, icma nedir, kıyas nedir bilmeden Kur’an_ı Kerim’in ayetlerini açıp yorumlar yapabiliyor ve hatta hükümler çıkarabiliyor.
Bir ayeti, önünü sonunu bilmeden, ne zaman hangi durumda ve niçin indirildiğini araştırmadan kendi kafasına göre çıkarımlar yapabiliyor.
Ne alimlerimiz(!) varmış inanın şaşırıp kalıyorum.
Bir kişiyi karalarken, bildiğini değil, etrafında fısıldananlara inanıp, bunlarla iftira atıyor. Kaynağa bakıyorsunuz, hep o malum gruplar. Onlarca kez, yüzlerce kez tekzip edilmiş basın kaynakları. Lanetlenmiş, yaptığı provokasyon haberleri defalarca yalanlanmış, uydurma çarpıtma haberleri defalarca ortaya çıkarılmış haber kaynakları. Bunlara güvenip, bunlara sığınıp, onların sözcüsü gibi ortaya atılanlar var. Hakikat elbet ortaya çıkarılıyor.
Tıpkı daha baskı izi kurumadan yalan olduğu ortaya çıkan Gülen’in bağış haberi gibi. Bu haberin çarpıtıldığı oratay çıktı. Bu asılsız haberi kaynak gösterenler acaba hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar?
Yaklaşık 20 yıldır Fethullah Hoca haksızlığa ve iftiralara uğruyor. Belki yüzlerce kez haberi yapıldı. Yine binlerce kez iftiraya uğradı. Bütün iftiralara verdiği cevaplar,o basın kaynaklarına yapılan tekzipler var. Tek tek ele almaya kalkarsanız sayfalarca sürer.
Bu konuyu merak edenler, yargısız infaz yapmadan önce bir kez de Fethullah Hoca'nın yanıtlarını okusun. Bu konuda alın size bir site. Okuyun ve lütfen başta bahsettiğim gibi içten ve samimi olarak anlamaya çalışın.
Eminim sizlerde yapılan haksızlıkları göreceksiniz.. http://tr.fgulen.com/a.page/hukuk.kosesi/c5.html
- tarihinde hazırlandı.