Milli Mutabakat Yolunda, Fethullah Gülen Misyonu...
Geçen haftanın içinde, çok sıcak, canlı, samimi bir toplantıya şahit olduk. 25 Aralık 1997 Perşembe gününün akşamı saat 19.00 sularında İstanbul Hilton Toplantı Salonu'nda "Milli Mutabakat" (Ulusal Uzlaşma) Gecesi tertip edilmişti. Asya Finans'ın katkıları ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından gerçekleştirilen bu çok anlamlı ve çok isabetli toplantı, geçen haftanın "en dikkat çekici aktüel olayı" olmuştur.
Davetiyenin muhtevasında Sayın Cumhurbaşkanı'na, "Milli Mutabakat Şükran Plaketi"nin verileceği haberi, toplantının seviye ve boyutunu açıkça ortaya koyuyordu. Bu mutluluğu paylaşmak iştiyakı ile ben de davete icabet ettim. Çok memnun oldum.
Türkiye'mizin sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel dokusu gerçekten zedelidir, yaralıdır. Türkiye'miz yakın tarihinin belki de en kritik kavşağından yahut en dar boğazından geçiyor. Bu geçit yahut kavşakta, ülkemizi ve aziz milletimizi fitne bombardımanı ile paramparça etmek isteyen odaklar, dikkat kesilmişler... Bu tahripkar bombanın ne zaman infilak edeceğini, nefeslerini tutmuş vaziyette bekliyorlar.
Ruh ve mana dostum, aziz gönüldaşım, muhterem hocam Fethullah Gülen Bey, kanaatimce Rabb'imizin bu vatan ve millete bir rahmet ve ikramı olarak, böyle kritik bir dönemde, bu saatli bombanın fünyesini ihlas (samimiyet) ve tevazu makası ile kesmek gibi çok şerefli, tarihi bir misyonla görevlidir. Alkışlanacak, gıpta edilecek, şükredilecek bir olaydır bu. Felaketin eşiğindeki bu kritik dönem, sadece Türkiye'mizi değil, etki ve tahribat alanı itibariyle, şu ne yapacağını şaşırmış İslam ülkelerini, taze dirilişlere gebe Asya ufuklarını, dünya dengelerini ve beşeriyetin kara bahtını da çok yakından ilgilendirmektedir. Bu gerçeği herkes görebilmelidir. Çirkin politikalar ve partiler üstünde, gruplar ve hizipler ötesinde, içten bir sevgi, hoşgörü, mutabakat (agreement-understanding) zemininde, milli dokumuzu sızlatan bu yaralı halimizi tedavide, değerli hocamız ve ona güvenen tüm sevimli insanlarımız, ilk ve temel şartı "gerçek ve derin bir samimiyet" olan bu "ulusal uzlaşma" gayretini başaracaklardır. İnşallah. Zira un+yağ+şeker hazır be dostlarım!
"Milli mutabakat" gerçekleşirse, militarist darbelerden arınmış, emin, huzurlu bir ülkede, her alanda tekamül ve terakki şartlarını yakalamış bulunan bu çileli milleti, bölerek, parçalayarak, kavga ettirerek, gerilim üreterek, "rant" elde eden sefil mihraklar ve onların muhteris liderleri, at oynatamayacakları için, daha şimdiden "çirkin dedikodu" kapısını aralamaya başlamışlardır. Onlara değer vermeyiniz!
Fethullah Gülen Bey hocamı sevgi ile kucaklıyor, tebrik ve teşekkürlerimi arz ediyorum.
Cumhurbaşkanı sivil olunca, ne güzel tabloların yaşandığını ispat eden Sayın Demirel'i toplantıyı teşriflerinden dolayı ayrıca içten kutlarım.
Sisler dağılacak ve Türkiye'm mutlu olacak!
- tarihinde hazırlandı.