Kuzey Irak'ta Toplantı Ne İşe Yarar?

İki gündür Kuzey Irak'tayız. Abant Platformu tarafından düzenlenen 'Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' başlıklı programı takip etmek üzere Erbil'deyiz.

Programın Türkiye'den gelen yaklaşık 100 civarında konuğu var. Çok sayıda gazeteci, yazar ve akademisyen tebliğ sunmak ya da izlemek üzere buradalar. İşin ilginç yanı, büyük bir bölümünün buraya ilk kez geliyor olması. Hemen çoğu, zihinlerinde şekillenen Kuzey Irak'la, bizzat gördükleri arasında ciddi farklılıkların bulunduğunu ifade ediyor.

Bir başka ortak duygudan daha söz etmek yerinde olur. Hepimiz kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Gördüğümüz sıcak ilgi ve misafirperverliğin bunda büyük payı var. Ama daha önemlisi, ortak bir tarih ve kültür algısının canlanması ve ortaya çıkardığı aidiyet duygusu.

* * *

Bu yazıyı kaleme alırken ilk tebliğler sunulmaya başlamıştı. Onlardan bir sonraki yazıda söz etmek üzere biraz buradaki havayı aktarmak yerinde olur.

Cumartesi günü erken saatlerde Erbil'den Süleymaniye'ye hareket ettik. Bölgesel Kürt Yönetimi'nin sınırlarında olsa da, burası Celal Talabani'nin ve Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) merkezi. Dolayısıyla da dokusu Erbil'den bir hayli farklı.

Süleymaniye valisini ziyaretin ardından, KYB'nin önemli isimleriyle uzun süren yemekli bir sohbette bulunduk. TRT'nin Kürtçe yayınlarının bölgede uyandırdığı büyük ilgi görülmeye değerdi.

* * *

Uzun zamandır, 1996 yılından beri pekçok kez bu bölgeye geldim.

Bölgede Barzani-Talabani ekseninde ifade edilen güç dengesinin ne kadar devam edeceği sorusunun, giderek daha fazla önem kazanacağını söyleyebilirim.

Sözgelimi KYB'nin kendi içindeki ayrışmanın giderek derinleştiği, Talabani sonrasında tek parça halinde yola devam etmesinin mümkün olmadığı yolundaki tezleri daha fazla ciddiye almak gerekiyor.

Kuzey Irak'taki güçler dengesi, dışarıdan göründüğü kadar sağlam değil. Amerikan işgali sonrasında rafa kaldırılan bazı iç çekişmeler ve iktidar kavgaları, Irak'ta taşların yerine oturımasıyla birlikte yeniden su yüzüne çıkıyor.

Barzani'nin KDP'si güç dengesindeki önemini uzun süre koruyacak. Ama asıl soru, geleneksel yapısı üzerinden mi, yoksa yeni bir dönüşüm yaşayarak mı yola devam edeceği.

Bu defa biraz daha yakından gözlemleme şansım oldu. KDP'nin geleneksel yapısında ciddi bir dönüşümün, özellikle de sekülerleşmenin varlığı dikkat çekiyor. Giderek zayıflayan KYB'nin temsil ettiği seküler çizginin, KDP tarafından taşınıp taşınmayacağı ve bunun karşımıza nasıl bir siyasi yapı çıkaracağını izlemek gerekiyor.

Böyle bir durumda bir başka gelişme daha gündeme gelebilir. Bölgede üçüncü bir grup olarak varlığını sürdüren İslamcı Kürt hareketleri böyle bir tabloda ciddi bir ağırlık oluşturabilir.

* * *

Abant Platformu, bugüne kadar Türkiye dışında pekçok merkezde toplantı düzenledi. Ama doğrusunu söylemek gerekirse en anlamlısı ve daha başlamadan mesajı yerini bulan toplantı Erbil'deki oldu.

Tebliğlerden, müzakerelerden aktaracağım pekçok ilginç not var. Ama şimdilik şunu söyleyelim.

Bu bölgeye gelmek önemli. Burada konuşmak önemli. Burada kimisi sizinle aynı duyguları paylaşan, kimi haklı ya da haksız önyargılarla dolu milyonlarca insana ulaşabilmek önemli.

Erbil toplantısı henüz başladı. Ama bana göre daha tamamlanmadan şunu gösterdi. Bu bölgede insanlar kendilerine samimi olarak uzatılan hiçbir eli geri çevirmiyor. Attığınız her adım sorunun çözümüne katkı üretiyor. En güzeli de iki tarafı sarıp sarmalayan saçma sapan önyargıları kırıp parçalıyor.

Bir toplantıdan daha ne beklenebilir ki.

Tweet

Whatsapp