Bayrağı Yeni Dünyaya Taşımak

Dünyanın her ülkesinde en azından iki farklı yapılanma, iki farklı anlayış, iki farklı yaklaşım ve iki farklı toplum vardır. Ülkelerin ekonomik, siyasal ve kültürel alandaki canlılığı farklılıkların savaşmasından daha çok yarışmasından kaynaklanır. Kişiler gibi, kurum ve kuruluşlar arasında ömür boyu süren yarışma olmadan, hayatın hiçbir boyutunda yenilenme ve iyileşme olmaz. Evrensel hukuk ve ahlak ilkeleri, yenilenme ve iyileşme sürecinde kimseye haksızlık edilmemesi için vardır.

Türkiye'de olduğu gibi, Avrupa ve Amerika'da da iki farklı kesim arasındaki silahsız savaş, hız ve yoğunluğunu hiç yitirmeden bazan sessiz ve derinde, bazan su üstünde ve gürültülü bir biçimde bütün hızıyla devam etmektedir. Avrupa Birliği içinde yıllardan beri devam eden çatışma, İngiltere ve Hollanda'da yapılan referandumla su yüzüne çıktı. Çatışmada bir tarafın öncülüğünü İngiltere, ötekinin de Fransa yapıyor.

İngiltere "Yeni" Fransa ise, "Eski" Avrupa'nın sözcülüğünü yapıyor. Birinin savunduğu dünyanın odak noktasında kişinin gücü, temel hak ve özgürlükleri, diğerinde ise, devletin karşı konulmaz gücü, öncelikleri, yarışmaya kapalı ve hareket kabiliyetini yitirmiş hantal yapısı var. Bir tarafın ana modeli, her alanda kişinin etkin ve güçlü olduğu Amerika ötekisinin de, devletin her alana el attığı, belirleyici ve yönlendiriciğili bırakmadığı Almanya ve Japonya'dır.

Türkiye Tazminat'tan bu yana, ekonomik ve siyasal yapısını yenilemede, kendisine örnek olarak İngiltere'yi değil, Fransa'yı almıştır. Tercihini Fransa'nın katı devlet ve seküler yapısından yana yapan Türkiye, Avrupa'nın güçlü ülkesinden en yoksul ülkesi konumuna düşerek, beklenilenin tam tersi bir sonuçla karşılaşmıştır. Türkiye'nin Osmanlı döneminde olduğu gibi, Avrupa'da yeniden kendisine sağlam bir yer edinebilmesi ve geçmişte yaptığı hatayı da telafi edebilmesi, Amerika ve İngiltere'yi çok yakından izlemesine bağlıdır.

Hafta sonunda, Burç FM'de bütün zamanını medya dünyasına adamış Bünyamin Şen'in "Dördüncü Boyut" programında, benim "New York'tan Los Angeles'a Yeni Roma" kitabımda ileri sürülen görüşlerin geçerliliğini tartıştık. Tartışmaya, Amerika'ya yaptığı uzun bir geziden yeni dönen, kitap ve konuşmalarıyla Anadolu insanının gönlünü fetheden Vehbi Vakkasoğlu da, gözlem ve yorumlarıyla büyük bir renk ve canlılık kattı.

Türk toplumu bayrağını girişimci insanlarıyla bütün Avrupa ülkelerine taşımayı başardı. Avrupa'da ki alanın genişletilmesi için, bayrağın Amerika'nın bütün eyaletlerine de taşınması gerekir. Amerika, dünyanın önde gelen eğitim, sağlık ve gönüllü kuruluşlarıyla, yenilik yapmanın ve verimliliği artırmanın en önemli örneklerini veriyor. Fransa'nın devlet destekli tarım yapısına özenerek, Amerika'nın bilgi ağırlıklı tarım, sanayi ve hizmet kesimleriyle rekabet edebilecek, yeni bir yapılanmanın yolu açılmaz.

Vakkasoğlu, Fethullah Gülen Hoca'nın "Her sene Amerika'ya bir milyon Anadolu insanı göç etmeli" temennisini aktardı. Anadolu insanı altmışlı yıllardaki işgücü göçüyle Avrupa'nın kültürel dokusuyla birlikte ekonomik yapısını da değiştirdi. Şimdi de Amerika'nın sağladığı fırsatları değerlendiren girişimcileriyle de, hem Avrupa'daki hem de Anadolu'daki varlığını perçinleyebilir.

Ülkelerin dünyadaki gücünü, elçiliklerinde değil, işletmelerinde yükselen bayrakları gösterir.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.