Sevgi Köprüleri...

9-12 Kasım 2005 tarihleri arasında ABD'de Şikago ve Houston'da genç Türk girişimcilerin kurduğu Kültürler Arası Diyalog merkezlerinin tertip ettiği toplantılara katıldık.

Konu yine kültürler arası diyalog idi. Bu bağlamda, Şikago'da "Fethullah Gülen ve dünyaya yayılan Türk okulları" başlıklı ayrı bir oturum vardı. Houston'da ise tüm toplantı yine bu çerçeve içinde "Fethullah Gülen ve gönüllüler hareketi"ne hasredilmişti. Bu toplantılara, Türkiye'den akademisyenlerin yanında basın mensupları da katılmıştı. Basın mensupları toplantılarda konuşulanları ve değerlendirmelerini köşelerinde ele aldılar.

Ben onların fikirlerine aynen katılma yanında, dikkatimi çeken başka hususlara da değinmek istedim: Türkiye'de halen bir türlü önlerini açmadığımız, açamadığımız, kendilerine fırsat tanımadığımız, kendilerine güvende zorlandığımız ve şüphelerimiz olan genç üniversite, master ve doktora öğrencilerinin, yurtdışında kendilerine bu imkanlar tanındığında neler yapabildiklerini bir kez daha hep birlikte görmüş olduk.

Sevginin Merkezindeki Değer

Bir kere, organizasyon kabiliyetleri mükemmeldi, katılımcıların karşılanıp ağırlanmaları, programların kusursuz gerçekleştirilmesi de eksiksiz idi. Genç Türk girişimcilerin, gerek bulundukları şehirlerdeki idarecilerle gerekse toplantıların yapıldığı kurum, kuruluş ve üniversite idarecileri ile çok samimi diyaloglar kurdukları gözlendi. Ulaşabildikleri akademisyenlerle de güzel münasebetler kurmuşlar. Hatta her seviyeden ve her kesimden bazılarını Türkiye'ye getirmişler. Kendi kültürümüzü, tarihî güzelliklerimizi göstermişler, sevdirmişler. Bu insanlar, bize memnuniyetlerini bildirdiler ve tekrar gelmek istediklerini söylediler. Bizlere de kendi müesseselerinde bundan dolayı çok güzel ev sahipliği yaptılar.

Bu genç arkadaşlarımız, aynı zamanda bulundukları yerlerde çok ciddi bir güven de telkin ettiklerinden dolayı, o şehirlerin idarecileri, bu arkadaşlara toplantıların başında teşekkür plaketi verdiler. Gençlerimizin bu girişimcilikleri ve elde ettikleri bu başarılı çalışmalar, göz ardı edilmemeli ve Türkiye'de de bu açıdan yeniden durum değerlendirmesi yapmalıyız.

Yabancı bilim adamlarının, bilim adamı ciddiyeti içinde Fethullah Gülen'le ilgili olarak eserleri, düşünceleri ve teşvikleri ile meydana getirilen eğitim ve diyalog çalışmalarını objektif bir biçimde ele almaları ve analiz etmeleri de dikkati çeken diğer bir konu idi. Önyargısız, ihtimallere hüküm bina etmeden söylem, yapılış şekli ve ortaya konulan fikir, eserler ve neticelerden hareketle sunulan tebliğler, bir yandan dinleyicilere bilgi verici, diğer yandan da diğer sivil toplum kuruluşlarına misal olarak motive edici mahiyette idi. Bu tebliğler, bilim adamının olmazsa olmazı olan fikir hürriyeti içinde görülen, tespit edilen ve değerlendirilenlerin rahat bir şekilde ifadesi idi.

Şikago'daki toplantının bir oturumunda Harvard Üniversitesi'nden Prof. Nelson Kiang, bir oturuma başkanlık etti ve Fethullah Gülen'i kimin görüp görmediğini sordu. Kendisinin gördüğünü, Fethullah Gülen'le konuştuğunu, görmeyenlere de görmelerini ve konuşmalarını tavsiye etti. Harfort Seminary'nin yayınladığı ve bir sayısını özel olarak Fethullah Gülen'e ayıran "The Muslim Word" dergisini de herkesin okumasını tavsiye etti.

Houston'daki Rice Üniversitesi'nde yapılan toplantının başkanı Prof. Dale F. Eickelman'ın kısa süre önce trafik kazası geçirip ayağı kırılmış olmasına rağmen tekerlekli sandalyeyle iki gün boyunca toplantıları hiç aksatmadan takibi, açılış ve kapanış konuşmalarındaki engin ufku da gözden kaçmadı. Gelen herkesle ilgilendi. Soruları cevapladı, bu haliyle herkese örnek oldu. Şikago'daki akşam yemeğinde ev sahibi yerli akademisyenler ve katılımcılardan bazıları konuşmalar yaptılar. Milwauke'den gelen ve bu şehrin belediye meclis üyesi olan zenci bir Amerikalı, bu genç Türk arkadaşlarla nasıl tanıştığını, onları nasıl takdir ettiğini, onlarla birlikte çalışmanın kendisine nasıl mutluluk verdiğini heyecanlı bir şekilde anlattı. Houston'daki son akşam verilen yemekte de Rice Üniversitesi yetkilisi Bayan Carol, bu arkadaşlarla Türkiye'ye geldiğini, Türkleri çok sevdiğini ve bu tip toplantıları üniversitelerinde her zaman yapabileceklerini ve bu toplantıların yapılması gerektiğini ve kapılarının her zaman açık olduğunu belirtti. Amerikalı ev sahibi ve katılımcılar, misafir olarak geldikleri Türkiye'nin misafirperverliğinden memnun olmuşlar, biz de oluşturulan bu hava ile onların ev sahipliğinden memnun olduk.

Çarpıcı İzlenimler

Ben şahsen bundan önce defalarca Amerika'ya gittim. Ama benim için bu seferki başka bir Amerika idi. Çünkü genç, girişimci Türk arkadaşlar, bu Amerikalılarla diyalog kurmuşlar, kendilerini, Türkiye'yi tanıtmışlar, onları tanımışlardı, sevmişler ve kendilerini onlara sevdirmişlerdi. Biz de bu sefer, sürülmüş araziler üzerine dikilen meyve ağaçlarının olgunlaşmış meyvelerini yedik. Demek ki meyve elde edebilmek için biraz gayret gerekiyor.

Ne güzel köprüler kurulmuş, kapılar açılmış. Demek ki kurulabiliyor, açılabiliyor. Bizlere de, kurmaya ve açmaya devamla birlikte onları işler halde tutmak kalıyor. Ülkem adına, insanlık adına yeniden ümitlendim. Beni ümitlendiren bu gençlere ve bu gençlerin önlerini açanlara teşekkür ediyorum. İşte bunlar da benim bazı gözlemlerim ve tespitlerimdi.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.