Bu Eğrinin Doğrusu Yok
Kanal 6'da Kurtul Altuğ'un eski paşalardan Güven Erkaya ile birlikte hazırlayıp sunduğu Eğrisi ile Doğrusu ile programının -içeriğinden olsa gerek- geçen hafta pek ilgi çekmediğini söylemiştik. Görünen o ki olmayan düşmanlar üretmek ve onlar üzerinde yorum ve haber yapmak artık halk nezdinde pek reyting yapmıyor.
Kurtul Altuğ son programında -konuk olarak Erkaya'nın yanısıra Murat Çulcu ve Coşkun Kırca da hazır bulundu- 28 Şubat kararlarının önemini, devrim kanunlarını ve irticayı masaya yatırmaya kalktı. Adnan Menderes dönemine ait görüntülerle birlikte başlayan irtica serüveni 28 Şubat sürecine kadar getirildi hazırlanan dosyada. Daha önce defalarca gazetelerde yayınlanan ve boş gürültü çıkartmaktan başka hiçbir anlam ifade etmeyen iddiaların arasına yine Fethullah Gülen sıkıştırıldı. Gülen'in eğitim seferberliği başlattığı, Çin'de bile devlet desteğiyle okul açtığı söylendi. Hatta Kurtul Altuğ Çin'deki okulu ziyaret bile etmiş. Ancak Türkiye'nin adını her yerde duyuran ve yarınlar için Türk lobilerinin oluşmasını sağlayacak bu okulların kaynaklarının nereden geldiği ve neye hizmet ettiği program boyunca söylenildi durdu. Programın sonuna kadar halkın himmetleri ve devletimizin de desteğiyle yurt dışında açılan bu okulların kime nasıl hizmet edeceğini anlamayan Altuğ için sanırız bundan sonra pek söylenecek birşey yok. Ama Türkiye insanı biliyor ki yurt içinde ve yurt dışındaki okullardan yetiştirilen bütün öğrenciler Türkiye sevdalısı olarak hayata atılıyorlar. İrticaya ve iktidara ait hâlâ süregelen bazı şüpheler anlaşılan bazılarını paranoya üretme noktasına getirmiş.
28 Şubat'ı gündemden düşürmek istemeyen Kurtul Altuğ'un muhtemelen okuduğunu düşündüğümüz MK yani Mustafa Kemal isimli Ankara merkezli bir dergiden bazı alıntılara dikkatinizi çekmek istiyoruz. Mustafa Kemal (MK) isimli derginin kapağında 'Türk basınında ilk defa' diyerek duyurulan haberin başlığı; 'Halk düşmanı Apo'nun avukatlarıyla yaptığı görüşmelerinin bant çözümleri.' Haberi okurken araya sıkışmış bir kaç satır gözümüze takılıyor; '-Abdullah Öcalan: Şiddet ortamı gericileri besliyor. Sahi nedir bu basındaki Fethullah Hoca olayının aslı?
-Avukat: Onu bizim arkadaşlar ortam yumuşasın diye ortaya çıkardılar.
-Abdullah Öcalan: Bizim dostlarımız mı çıkardılar?
-Avukat: Evet evet, bize yakın olan arkadaşlar...'
MK Dergisinden araya not giriyor hemen: 'Konuşma metninin bu noktasında bir saptama yapmakta yarar var. Fethullah Hoca konusunun üstüne biz dahil olmak üzere özellikle Kemalist yayın organları gitmiş ve konuyu uzun süre ele almıştır. Bizlerin PKK ile veya herhangi bir devlet kurumuyla bir bağlantımız olmadığına ve savunduğumuz görüşün bir gereği olarak bu konuya iki yıl önceden beri değindiğimize göre burada kastedilenlerin kimler olduğunu bizler de merak ettik...'
Bunların ışığında kanlı katil Abdullah Öcalan bir yana, televizyon tetikçileri bir yana, uzmanlıklarını düğme basmak üzerine yapmış köşe yazarlarımızı bir yana koyarak her zaman olduğu gibi halkımız elbet yine en iyisini bilir ve anlar diyerek son noktayı koyuyoruz!
- tarihinde hazırlandı.