Batılı Sorumlular Açıklamalarına Dikkat Etmeli
Bediüzzaman Said Nursî önemli bir İslâm âlimi. Hayatı ve eserleri özellikle gençler için örnek ve ufuk açacak kadar dikkat çekiyor. Kendisine zulüm yapanlara bile hakkını helâl edecek kadar tevazu sahibi. 1873-1960 yılları arasında yaşadığından dönemi özellik arz ediyor. Dinsizlik tehlikesine ve komünizme karşı duyarlı olmuş ve eserlerinde anarşiye, ateizme ve Marksizme karşı mücadelede dindar Hıristiyanlarla bile işbirliği yapılmasını salık veriyor.
Bu stratejisinde de başarılı olmuş. Belki komünizmin göçtüğünü görmedi ama Risale-i Nurlarda bunun sinyallerini veriyordu. Daha sonra eserlerinin özellikle İngilizce'ye tercüme edilerek Avrupa ve Amerika'da ilgi görmesi, adına enstitüler kurulması ve bir kısım Hıristiyanların da bu vesileyle Müslümanlığı kabul etmesi ve belki izlediği ve geliştirdiği usullerden dolayıdır.
Evet SSCB'nin dağılması ve komünizmin yıkılmasında İslâm dünyasının önemli bir payı var. Öyle ki Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan Azerbaycan gibi İslâm ülkelerinde resmen komünizm hayata geçirilmek istenmesine rağmen, kesinlikle evlere girememiştir. Bu ülkelere gidenler bunu yakînen müşahede etmektedirler.
Komünizm tarih oldu gitti. Ancak Batıya yeni bir düşman gerek. Şimdi İslâm ülkelerinin tepkilerini ölçüyorlar önce nereye kadar, ne kadar?
Geçen gece Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Büyük Ankara Otelinde iftarı vardı. Lebalep dolu. Eskiden olsa kimse böylesi yerlerde görünmek, deşifre olmak istemezdi. Şimdi çokları 'bana neden davetiye yollamadınız?' diye serzenişte bulunuyor, üzüntülerini bildiriyor. Hocaefendi rahatsızlığı dolayısıyla gelemedi. Latif Erdoğan'la gönderdiği mesajı okundu. Fethullah Gülen diyor ki mesajında:
Günümüz insanının problemleri ekonomik ve maddî olmaktan daha çok insanî boyutludur. Bugünkü nesiller insanî melekelerini tam geliştiremediklerinden dolayı muzdarip; İlahî nimetleri insanca paylaşamadığından dolayı da rahatsız; sevgi fakiri olduğundan dolayı da endişeli ve tedirgindir.
Düne kadar İslâmî endişesi olmayanlar bile, böylesi bir duyarlılık içine girdiler. Konuşmalarında bu geç kalmanın telafisi için koşmaları gereği üzerinde durdular. Üstelik bunlardan bir tanesi de tek kulağı küpeli bir sanatçıydı. Manzara karşısında gözleri dolu dolu olan saçları omuzuna dökülmüş kişiler de vardı. Bütün dünyada dine dönüş var.
- tarihinde hazırlandı.