Gülen Hareketi
Bir araştırma inceleme kitabı, Doğan kitapçılıktan basılmış. Kuşkusuz kitabın en ilginç ve ilgi çekici kısmı ise, yazarı. Kitap "Houston Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Doktor Helen Rose Ebaugh" tarafından uzun süren araştırmalar, röportajlar ve incelemeler sonunda kaleme alınmış.
Helen Rose Ebaugh mesleki olarak; dünya dinleri, din sosyolojisi ve organizasyon sosyolojileri üzerine çalışan yetkin bir akademisyen.
Basımı yapılmış beş kitabı uluslar arası dergilerde yayınlanmış yüzlerce makalesi var.
Çok merek ettiğim bir konu idi.
"Fethullah Gülen ve Hareketinin" dışardan, farklı din mensuplarınca ve özellikle akademisyenlerce nasıl değerlendirildiği ve nasıl algılandığı...
Bu kitap; kafamdaki buna benzer birçok soruya cevap olduğu gibi "Cemaat ve Hizmet" ile ilgili güncel bilgilere ve ayrıntılı analizlere de ulaşma imkânı verdi.
"Nurdan Aysberg" olarak nitelediğim bu küresel örgütlenmenin, derinliği konusunda okuduğum bilgiler ve değerlendirmeler, omuzlarımı dikleştirdi, gözlerimi buğulandırdı.
Bir Amerikalı yetkin akademisyenin dilinden "bizim insanlarımızın kıtalar aşan kahramanlık türküleri dinlemek" gibi...
İç sızılarıma merhem oldu.
Umudun atlas okyanuslarında, adanmış yiğitlerin, altın gemilerle yaptığı dostluk ve kardeşlik seferlerinin resmi geçişleri canlandı gözümde...
****
Helen Rose bu büyük organizasyonun temelindeki iki önemli saikın Hoca efendinin şahsında;
- Kişisel Adanmışlığın
Ve
- Kaynak Seferberliğinin yattığını ifade ediyor.
Buradan hareketle Hoca Efendinin bireysel hayatındaki fedakârlığının ve mütevazılığının altını çiziyor. Bu arada öğreniyoruz ki Hoca Efendi hizmetleri gölgelemesin diye "kendi yakınlarının fakir kalması için her daim dua ediyor."
Menkıbe anlatmıyor, menkıbelik yaşıyor.
Kendisi fiziki ve maddi imkânsızlıkları hayatının her anında dolu dolu yaşayarak, bağlılarından bildiği, yaşadığı, başardığı ve hep yapmaya çalıştığı şeyleri istiyor.
İstediği her şeyin örneğini önce kendisi ortaya koyuyor.
Fakirlik, gurbet, kovuşturma, sürgün hayatının en bariz boyutları...
Hepsini yaşamış.
Yaşamaya da devam ediyor.
Dünyevi zevklerin değil, uhrevi sevklerin peşinde...
Devletine ve milletine çılgınlık derecesindeki bağlılığı, gönülleri kendisine aynı şiddette muhabbet ve hürmetle bağlıyor.
Başlattığı tüm hizmetler hedefine varıyor hatta sahasının en iyisi oluyor.
Dershaneler, Özel okullar, Gazeteler, Televizyonlar, Finans kuruluşları, Vakıf ve Dernekler.
Hangisi Hoca Efendinin delaletine ve duasına mazhar olmuşsa muvaffak olmuş durumdalar.
Bir bereketin iz sürdüğü, bir hayrın kol kanat gerdiği açık.
****
Kitabın en etkileyici bölümlerinden biri de yazarın İslam'da sosyal adaleti oluşturan temel argümanları incelenip değerlendiği bölüm.
Bu bölümde Zekât, Sadaka, Fıtır sadakası, Kurban, Vakıf, Bağış, Misafirperverlik gibi toplumumuzun harcını oluşturan inanç umdeleri etraflıca incelenip analiz ediliyor.
Tüm bu hizmetlerin başlama sebebi olan Osmanlıdan Cumhuriyete geçiş sonrası ortaya çıkan sorunlara kısa projektörler tutuluyor. En son 28 Şubat döneminin Türkiyesi ile 11 Eylül Amerikasının panoramik fotoğrafı çıkarılıyor. Bu iki kültürel ve sosyal kırılmanın Hoca Efendid e var olan eğitim, diyalog ve hoşgörü seferi başlatma istidadını nasıl tetiklediği anlatılıyor. Bu arada kabaca da olsa hizmetin küresel ölçekteki limitleri de ortaya konuluyor.
Bediüzzaman Said Nursi'den bu güne akan "çağın ilmini ve irfanını da bilen müslümanlardan olma" çabalarının olgunlaşma serüveninde Hoca efendinin yerini daha net çizgilerle işaretliyorsunuz.
Hayranlık ve gıpta duygularınız artıyor.
Bir adamdan binlerce adama onlardan tüm dünyaya akan inanç, eğitim, hizmet duygusu...
Okurken bu kadar gurur veriyorsa eğer
..................................!
Bu iman tabanlı bir sivil toplumsal hareketin sosyolojik analizine lütfen kayıtsız kalmayın.
Neler yapabildiğimizi okumak
Neler yapmamız gerektiğini hatırlatır, cesaretlendirir, yüreklendirir!
Bu benim, sizin, bizim hikâyemiz.
Ve inanın hayallerinize bile iyi gelecek!
- tarihinde hazırlandı.