Emniyetin Bilgisayarları Hacker'lara mı Emanet?

Bilişim konusunda çok fazla uzman insanın bulunmadığı ülkemizde, virüsler ve hackerler ile ilgili meydanı boş bulan herkes, mikrofonu eline geçiren her yarım akıllı bir sürü hüküm kesmeye başlıyor. Son örnek de Gülen davasında sahneye konuldu.

Eski emniyet mensubunun ifadesine göre güya Gülen'le ilgili dosyalar Melissa virüsü bulaştığı için kaybedilmiş. Elimizde delil nitelikte belge var diyerek ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıp ardından da dosyalarımızı virüsler nedeniyle kaybettik demek kadar komik bir şey olamaz. Hele ki sözkonusu kurum, ülkenin en güvenli bilgisayar altyapısına sahip olması gereken kurumu ise buna başta kapısını tırmalayıp durduğumuz Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere tüm dünya güler. Hatta, az çok bilgisayar eğitimi almış insanlar bile davayla ilgili haberleri izlediğinde içinden "siz kimi kekliyorsunuz" demiştir.

Olaya bir de ters yönden bakalım. Emniyet'in bilgisayar sistemlerine virüs bulaşabildiğini varsayalım. (Melissa virüsü e-mail ile bulaşan, program dosyalarını bozan, e-mail programlarını bozan bir virüstür. Ofis dosyalarına zarar vermez!)

Virüs iddiasının ardından da sorularımızı dizelim:

1. İstihbarat birimleri başta olmak üzere Emniyet'in bilgisayar sistemlerini hangi firma veya firmalar kurmuştur?

2. Bilgisayarların güvenlik altyapısı ne şekilde yapılandırılmıştır?

3. Kurulan bilgisayar ağlarını kimler yönetmektedir?

4. Hazırlanan dosyaların veya raporların yedekleri tutulmamakta mıdır?

5. Dosyalar ve raporlar, mahremiyetine muhalif şekilde çalışanların PC'lerinde mi tutulmaktadır?

6. Böyle önem arzeden bir kurumda çalışanların internetten virüs bulaşmasına neden olacak şekilde internete girmelerine kim müsaade etmektedir?

7. Kurum çalışanlarının kullandıkları bilgisayarlara ait loglar ana bilgisayarda tutulmakta mıdır?

8. Dosya kaybına neden olan virüsler başka hangi davalara ait dosyaların kaybolmasına neden olmuştur? (Öyle ya, bahsi geçen süreçte o bilgisayarlarda başka davalara ait dosyalar da bulunmaktaydı. Virüs'ün içeriklerine göre dosyaları seçme gibi bir vasfı da olmayacağına göre iddia edilen olayda başka hangi davaların dosyaları kaybedilmiştir?)

9. Eğer böyle bir virüs olayı olmadıysa, kurumun bilgisayar altyapısı nedeniyle kamuoyunda saygınlığını yitirmesine neden olacak böyle bir açıklamayı yapması için ilgili şahıslara kim müsaade etmiştir? Amaç emniyeti yıpratmak mıdır?

10. Karen Fogg'un e-maillerini ifşa eden kesim ile Emniyet'in bilgisayar sistemine virüs bulaştıran veya bulaştırıldığını iddia eden kişiler arasında bir ilişki sözkonusu mudur?

11. Karen Fogg'a ait e-maillerin ifşa edilmesinin asıl amacı bu dava öncesinde kamuoyunun tepkisini ölçmek midir?

12. Virüslerle ilgili sadece kulaktan dolma bilgi sahibi olan insanların bilirkişi gibi ele alınması doğru mudur?

13. Logları kaybedilmiş ise böyle bir virüs olayına ait delil de yok demektir. Mahkeme delili olmayan ve inandırıcı kabul edilmeyen böyle bir iddiayı ciddiye alıp hüküm verebilir mi?

14. Gülen hakkında herhangi bir bilgi veya belge ortaya konamadığı için kamuoyunda asılsız gündem oluşturmaya mı çalışılmaktadır?

15. Eğer, Emniyet'teki bilgisayarlara virüs bulaşması iddiası kocaman bir yalan ise, ifade veren şahısların "kamuoyunu yanlış bilgilendirmek" nedeniyle cezalandırılmaları gerekmez mi?

Şahsen ne böyle bir virüs vakıası gerçekleştiğine ne de Emniyet'in bilgisayar sistemlerinin güvenlik açığı olduğuna inanıyorum. Buna rağmen soruları derinleştirerek çoğaltmak da mümkün. Ancak, öncelikle Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ilgili birimleri ve bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda belgelerle birlikte açıklama yapması zaruridir.

Aksi takdirde insan hakları konusunda her gün S.O.S veren AB üyeliğimiz, emniyetteki bilgisayar sistemlerinin güvenlik eksiği nedeniyle ibraz daha darbe alacaktır.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.