Artık ümit içindeyim

Yeni Ümit ve Hira dergilerinin Gaziantep'te 5-6 Mayıs'ta düzenlediği "Sosyal Problemlere Peygamber Yolu'ndan Çözümler" başlıklı sempozyuma katıldım.

Dünyanın her tarafından İslâm dünyasının önde gelen ilim ve fikir adamları iştirak etti. 60 ülkeden akademisyen ve din görevlisinin yanı sıra Türkiye'den bilhassa Güneydoğu'muzdan pek çok kanaat önderi de katıldı...

Muhterem M.Fethullah Gülen Hocamız, 1966'dan itibaren bize İzmir İmam Hatip Yurdu'nda ders okuttu. Bu derslerin ve tarihî Kestanepazarı Camii'ndeki vaazların dışında haftada bir iki defa da "Tehzib-i ahlak" üzerine konuşmalar da yapardı. Bazen üç saat süren bu bereketli sohbetler çok farklıydı. Hep Asr-ı Saadet'ten misallerle süslenen bu konuşmalarında bize bir "Siyer Felsefesi"nden de bahsederdi. Yani daha sonra dünya çapında meydana gelecek problemleri çözecek her şeyin o altın çağda yaşandığını, Hz. Peygamber Efendimiz'in (sas) siyeri çok iyi incelendiğinde çözümün anahtarının orada bulunduğunu ifade eder, dikkatlerimizi siyere ve "Kur'an'ın canlı tefsirleri" dediği sahabe efendilerimizin yaşayışına çekerdi...

Bediüzzaman Hazretleri, Kur'an'da anlatılan bazı cüzî olayların küllî düsturlar içinde toplayışını şöyle ifade eder: "Dikkat edilse görünüyor ki: (Kur'an) bazen bir DENİZ'i, bir IBRIK'ta gösteriyor gibi geniş, çok uzun, küllî düsturları ve umumî kanunları, basir ve âmî fehimler (avam halk anlayışına) merhamet olarak, basit bir cüz'iyle, hususî bir hâdise ile gösteriyor." (25. Söz)

Siyer felsefesi de böyle ele alınmalı...

Bu sempozyumda benim karşılaştığım bir sürpriz de Hindistanlı âlim Vahidüddin Han idi. Öğretmenliğim döneminde onun "İlmin Işığında İslâm" kitabından çok istifade etmiştim. Bilhassa vahiy ve Kur'an'ın mucizeliği konularında... Onu 87 yaşında (tam da merhum pederle yaşıt) karşımda konuşurken görmek, gerçekten beklemediğim bir şeydi... Ağlayarak şöyle diyordu: "Bu, benim için bir keşif yolculuğu oldu. Elhamdülillah, Fethullah Gülen'in fikirlerinin ilhamiyle gerçekleşen eğitim, medya ve sağlık alanlarındaki dev bir reformla karşılaştım... Bilhassa binlerce eğitim kurumu ile gerçekleşen bir imparatorluk!.. Ebû Eyyüb Ensarî türbesi önünde sanki kulağıma bir ses geldi, şöyle deniliyordu: 'Siz ey Ümmet-i Muhammed! Yedinci asırda Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam büyük bir devrim yaptı... Yirmi birinci asırda sıra sizde!.. Bir fırsat var, bunu iyi değerlendirin... Her sene 31 milyon turist geliyor ziyarete... Ey Ümmet-i Muhammed! Kur'an elinizde, sünnet-i seniyye elinizde... Bunların beklentilerine lütfen cevap verin...' Misal vereyim: Yeni Delhi'de Kanada'dan gelmiş bir turist gördüm. Bana dedi ki: 'Güzel işim var... Güzel evim var... Rahatım... Maddi imkânlarım yerinde. Ama ruhumda açlık var. Onu doyurmak için dolaşıyorum.' İşte insanlığın derdi ve onulmaz yarası... Neden? Çünkü onların elinde İlâhî nur yok; 'Nereden geldik, nereye gidiyoruz?' sorularına cevap yok... İşte Ebû Eyyüb Ensarî huzurunda bu mesajı aldım. Fethullah Gülen, bunun tam farkında ve anlıyorum ki, onun için gayret ediyor. Artık bunlara şahit olduktan sonra ümitvâr olarak rahatla öleceğim!"

Vahidüddin Han bunları söylerken hep ağladı ve bizleri de ağlattı...

Gidip iki kere ellerini öptüm.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.