Endonezya’da Fethullah Gülen

Fethullah Gülen

Endonezya, dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusunun yaşadığı, pek çok yönüyle dünyanın en büyük ülkeleri arasına girme potansiyeline sahip kardeş bir ülke. Burada bulunduğum birkaç yıllık zaman zarfında değişik vesilelerle karşılaştığım, beraber olduğum entelektüel, düşünür, kanaat önderi, cemaat lideri ve akademisyenlerin Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında birbirinden güzel kanaatlerine şahit oldum. Bunların pek çoğu bizzat Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’yi görmemiş, sadece tercüme edilen eserlerini okuyarak veya vaazından küçük bir parçasını alt yazılı dinleyerek ona olan hayranlıklarını dile getiriyorlardı.

Geçen sene Endonezya’nın yaklaşık 20 ayrı üniversitesinde ve akademik mahfillerinde Hocaefendi’nin kaleme aldığı “Sonsuz Nur” isimli siyer felsefesini tanıma maksatlı seminerlere ve konferanslara iştirak ettim. Her gittiğimiz yerde oranın ileri gelen aydınlarının da iştirakiyle program ayrı bir renk kazanıyordu. Ülkenin ileri gelen fikir adamlarından Emha Ainun Nadjib, Jogjakarta şehrinde Devlet İslam Üniversitesi’ndeki Sonsuz Nur konferansına konuşmacı olarak katıldı. Ülkede sayılıp sevilen bir insan olduğu için 700 kişilik konferans salonu, ayaktakiler, koridorlara oturanlar vs. ile bini aştı. Katılımcıların heyecanlı bakışları arasında Nadjib Bey, eseri tahlil etti. Konuşmasının bir kısmında şunları dile getirdi: “Bu eserin müellifi Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, tam bir Rasûlüllah âşığı, bir gönül insanı. Böyle bir insanın Türkiye’de neşet etmesi çok anlamlı. Tarihi, potansiyeli ve konumu itibarıyla Türkiye, İslam dünyasının göz bebeğidir. Bu manada Muhterem Gülen Hocaefendi, kaderin bir cilvesi en münasip yerde neşet etmiş. Şunu bilmeniz lazım; o, sadece Türkiye’nin hocası değil, bütün dünyanın hocasıdır. Türkiye’de neşet etmiş olması bizi ondan müstağni kılamaz. ‘Hikmet müminin yitiğidir.’ hadisi gereğince ondan ve onun eserlerinden azami istifade etmenizi arzu ederim.”

Bir başka sefer kendisini evinde ziyaret ettiğimiz, Prof. Dr. Ahmad Syafi’î Ma’arif ülkenin en büyük dinî cemaatlerinden, bugün yaklaşık 30 milyonu aşkın mensubu, 14 bin okulu, 456 hastanesi, 114 üniversite ve enstitüsü bulunan Muhammediye cemaatinin eski başkanı ve ülkenin en ileri gelen entelektüellerinden birisi. Kapıyı bize açarken söylediği ilk cümle çarpıcıydı: “Buyurun, buyurun, içeri girin ey dünyaya yön verecek gençler.” Daha sonra Sonsuz Nur’un tanıtım galasına gelen Prof. Ma’arif, program çıkışında şunları dile getirdi: “Hocaefendi, ufku Türkiye’yi aşmış bir alimdir. Düşüncelerini kalemiyle öyle mütenasip buluşturmuş çok velûd bir dimağ. Kendisi sadece İslâmî ilimlere değil, Batı düşüncesine de hakim bir bilge insan. O hem bir eğitimci, hem bir yazar, hem bir şair hem de milyonlarca insana ilham kaynağı bir alim. Sözlerindeki taravet ve nezaket, dinleyenlerin ve okuyanların sadece kafalarına değil, gönüllerine de hitap etmektedir.”

Şu anki Muhammediye’nin başkanı Prof. Dr. Din Syamsudin, en son Türkiye’de gerçekleştirilen ve yaklaşık 84 ülkeden katılan ilim ve fikir adamı, dînî lider, müftü ve şeyhülislam, bakan ve akademisyenin katıldığı “İcmâ ve Kolektif Şuur” adlı sempozyuma iştirak etmiş, ardından ziyaretine gittiğimizde samimi olarak şu hislerini dile getirmişti: “Hocaefendi’nin eğitim ve diyalog faaliyetlerini sonuna kadar destekliyorum. Harikulade hizmetler ortaya konuyor. Biz de yeni bir televizyon kanalı açtık. Burada Sonsuz Nur okumaları yapılabilir. Müşterek programlar yapabiliriz. Her türlü işbirliğine varız...” tarzında hislerini dile getirmişti. Halihazırda birkaç özel ortaokul ve lisede, bir üniversitede ders kitabı olarak okutulan Sonsuz Nur, her yıl Mevlid Kandili münasebetiyle, üniversitelerin organize ettiği binlerce kişinin katıldığı yarışmalarla binlerce gencin Rasûlüllah Efendimiz’e olan muhabbetinin bir kat daha artmasına vesile olmaktadır.

Nahdatu’l-Ulema, bir diğer büyük İslâmî cemaat. Kendi ifadeleriyle 50 milyona yakın bir cemaat. Prof. Dr. Said Aqil Siroj şu anki başkanı. Kendisi, Sonsuz Nur münasebetiyle Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin eserleriyle tanışmış ve galasına katılmıştı. Prof. Siroj, Hocaefendi hakkında şunları söylüyor: “Fethullah Gülen, karizmatik bir lider özelliklerini taşıyor. Teknoloji ve moderniteye değer vermenin yanında Kur’an ve sünnet prensiplerine sıkı sıkıya bağlı yaşamayı bize hatırlatan gerçek bir alim. O hem vaiz, hem düşünür hem de milletlerarası barış, hoşgörü ve diyaloğun bir sesidir.”

Nahdatu’l-Ulema’nın kurucusu Hasyim Asy’ari’inin torunu ve şu anki liderlerden birisi Salahuddin Wahid, Anadolu insanının civanmerdâne hizmetlerini yerinde görmüş ve şunları söylemişti: “Muhterem Fethullah Gülen ve ona gönül verenler bütün dünyada İslam’ın ‘âlemlere rahmet’ kaynağı olduğunu en güzel şekilde ortaya koymaktadırlar. Hizmet Hareketi’nin yaptığı güzel çalışmalar Endonezya için ilham kaynağı ve güzelliklerin yeşermesi için önemli bir rol model teşkil etmektedir.”

Ülkenin en meşhur vaizlerinden Yusuf Mansur, Hocaefendi’nin Rasûlüllah Efendimiz’i anlattığı bir vaazını alt yazılı olarak ilk dinlediğinde vurulmuştu. Daha sonraki ziyaretimizde, “Aradan nice zaman geçmesine rağmen hâlâ benim tüylerim diken diken.” dedi ve gözleri doldu. Ardından, “Allah’a çok şükür, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Allah Rasûlü’nü anlatırkenki sesini duymak bana nasip oldu. Aman Allah’ım, ondaki Rasûlüllah aşkı... Sadece o vaazı dinleyen camideki cemaat değil, benimle beraber Endonezya’daki salonu dolduran Müslümanlar da ağlıyordu. Halbuki, biz onu canlı dinlemiyorduk. O gün ben Fethullah Gülen Hocama âşık oldum. Sanki artık o benim ders aldığım bir hoca oldu. Hemen onun kitaplarını edinmeye, okumaya başladım. Fikirlerini, hayatını, aksiyonunu araştırmaya başladım. Sübhanallah... Bu eserlerde birçok inci, mercan buldum. Yalın bir ruh değil, güzellikleri paylaşan, sevgi dolu ve aşk eksenli, bütün dünyayı kucaklayacak bir ruh buldum. Ne güzel büyük bir aile olmak, öyle ki, onun hayatından, düşüncelerinden ve ilminden kimileri direkt, kimileri de bizim gibi dolaylı olarak istifade ediyor. Onun Rasûlüllah’ı sevdiği gibi ben de Rasûlüllah’ı sevme ümidiyle Muhterem Hocamı ziyaret etmek, elini yüzünü öpmek ve ona sımsıkı sarılmayı ne kadar arzu ediyorum bir bilseniz. Endonezya veya bir başka yerde, onun ve onu sevenlerin yaptığı hizmetlere iştirak etmeyi can-ı gönülden arzu ediyorum.” dedi.

Ache, Osmanlı’dan gelen bir gönül bağımız olan Endonezya’nın en kuzeyindeki şehri. Ache İslam Üniversitesi’nin eski rektörü Prof. Dr. Yusny Saby, pek çok programda buluşup görüştüğümüz, hizmetleri ve Hocaefendi’yi iyi bilen bir zât. O da bu minvalde şunları söyledi: “Fethullah Gülen Hocaefendi, hakiki bir peygamber vârisidir. Başkaları için yaşama hususunda milyonlarca insana ilham kaynağı olmuştur.” Ardından biraz da hayıflanarak: “Biz de elimizden geldiğince çevremizi onun düşüncesi etrafında harekete geçiremez miyiz!”

Samimi dostum, eski Jogjakarta İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Amin Abdullah, Hocaefendi’yi çok kısa da olsa ziyaret etme bahtiyarlığına eren birkaç Endonez aydından birisi. O, düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Fethullah Gülen Hocaefendi, ilim, kültür ve sosyal sahadaki fikirleri, ülke sınırlarını aşmış ileri görüşlü modern bir İslâm düşünürüdür. Dünya çapında birçok gence, globalleşen dünyada İslâmî kimliklerini muhafaza ederek nasıl modern dünya ile entegre olmaları ve çağın gerisinde kalmamaları gerektiği hususunda ilham kaynağı oluyor.”

Hocaefendi, ilmiyle, düşünceleriyle ve hizmetleriyle tâ dünyanın öbür ucundaki entelektüelleri, ilim ve fikir adamlarını böylesine kendine hayran bırakan, nadide-i fıtrat bir şahısken kimin haddine onu karalamak, insanların gözünden düşürmek, dâmenine leke sürmek. Güneşi balçıkla sıvamaya çalışan zavallılar, düştükleri mezelletin ve gülünç durumun farkına bir varsalar.

Ali Ünsal, Jakarta’daki Devlet İslam Üniversitesi’nde Fethullah Gülen Kürsüsü’nün başkanı

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.