Torino konferansı
Hasan Fatih Türk amcam, Torino Üniversitesi'nde Fethullah Gülen konferansını anlatan bir e-mail göndermiş. Ben sizlere aynen naklediyorum: İtalya'nın Torino şehrindeki Torino Üniversitesi'nde Fethullah Gülen ve İtalya'daki Türklerin kurduğu Milano merkezli Alba Kültürlerarası Diyalog Derneği'nin faaliyetlerini tanıtan konferans, büyük ilgi gördü. Fethullah Gülen üzerine araştırma yapan ve İtalyancaya çevrilmiş eserlerini okuyan Prof. Dr. Francesco Zannini, Fethullah Gülen'i "Bir peygamber âşığı" olarak tanımladı.
İtalya'da kültürlerarası diyalog faaliyetlerinde bulunan Alba Derneği'nin Torino şubesi ile Torino Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin ortaklaşa düzenledikleri konferansta Fethullah Gülen ve Alba Derneği'nin faaliyetleri tanıtıldı. Vatikan'a bağlı Roma'daki Papalık İslam ve Arap Kültürü Araştırmaları Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Francesco Zannini, Milano Katolik Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Paolo Branca, Torino Üniversitesi Teoloji Fakültesi öğretim üyesi İslam uzmanı Prof. Dr. Augusto Negri ve Alba Kültürlerarası Diyalog Derneği Başkanı M.Fatih Çamlıca'nın konuşmacı olarak katıldığı konferansta Prof. Zannini, Fethullah Gülen'i "Bir peygamber âşığı" olarak tanımladı.
Açılış konuşmasını yapan Prof. Augusto Negri, katılımlarından ötürü konuşmacılara ve dinleyicilere teşekkürlerini ilettikten sonra tek tek konuşmacıları tanıtıp sözü Alba Derneği Başkanı Fatih Çamlıca'ya bıraktı. Çamlıca, Fethullah Gülen'in insanı dünyanın merkezine koyduğunu, her şeyden önce insana insan olduğu için saygı ve sevgi gösterilmesi gerektiğini ve bunun da diyalog ile gerçekleşebileceğini vurguladığını ifade ettikten sonra sözü Prof. Dr. Paolo Branca'ya bıraktı.
Özellikle İtalya'daki Müslümanların entegrasyonuyla ilgili devlet projelerinde ve İtalya'nın Arap dünyası ile ilişkilerinde dışişleri bakanlığına da danışmanlık yapan Prof. Branca, Alba Derneği ile tanışmasını, kendisinden onlara Hıristiyanlığı anlatmalarını istediğinde ne kadar şaşırdığını anlattıktan sonra dinleyicilere "Kadere inanır mısınız?" diye sordu. Kendisinin kadere inandığını belirten Branca, Modena şehrinde bulunan dinler müzesine öğrencileri ile yaptıkları bir gezi sırasında otobüslerinin bozulduğunu, gezide onlara eşlik eden Alba Derneği Genel Sekreteri Ufuk Aksoy'un yardım için Modena'daki Türk derneği olan Milad ile irtibat kurduğunu ve kısa zamanda kendilerini dernek merkezine götürmek üzere birkaç arabanın gelmesini sağladığını kaydetti. İtalya için tatil günü olan pazar gününde bu kadar kısa sürede bunların gerçekleşmesi ve derneğin adının "Milad" yani Hz. İsa'nın doğumu anlamına gelmesini ve dernek binasının "Via delle Suore" yani 'Rahibeler Caddesi'nde olmasını kaderden başka bir şey ile açıklamanın mümkün olmadığının altını çizerek, "Artık kadere inanıyor musunuz, bunu size bırakıyorum." dedi.
İtalya'da İslam üzerine öne çıkan isimlerin başında gelen ve uzun yıllar Bangladeş ve Mısır'da İslam üzerine çalışmalarda bulunan ayrıca nisan ayından bu yana da Gülen Hareketi üzerine kapsamlı bir akademik çalışma yürüten Prof. Zannini, Fethullah Gülen'i "Bir peygamber âşığı" diye tanımlayarak söze başladı. Zannini, Gülen'in neşet ettiği sosyal, kültürel ve tarihi konteksi tahlil ederek dini değerlere sıkı sıkıya bağlı olmanın bir insanın modern gelişmelerden kopuk olmasını gerektirmediği ve Gülen'in düşünceleri doğrultusunda açılan okullarda bunun açıkça görüldüğünün altını çizdi. İslam'ın konuşmaktan ve fikir alışverişi yapmaktan korkan bir din olmadığını belirten Zannini, "İslam'ın özü de zaten diyalog, karşılıklı anlaşmaktır." dedi.
Zannini, Gülen'in "Kamil insan" modelini ortaya koyup peygamber ve onun sahabeleri gibi yaşamanın modern toplumda da mümkün olduğunun açık örneğini sergilediğini kaydetti. Türkiye'de bazı kesimlerin Fethullah Gülen'i dinde yenilikçilik yapmak, dinin özünü değiştirmek ile itham ettiğine değinen Zannini, kendisinin şu ana kadar okuduğu eserlerinde bu kesimlerin tezlerinin tam tersini gördüğüne dikkat çekti.
Zannini, Gülen'in dini çok iyi yaşayan ve bunun yanında da diğer din ve kültürlerle birlik ve beraberlik çerçevesinde tek olan şu dünyada yaşanılması gerektiğini bildiren bir söylemi olduğunu ifade etti. Yaklaşık 130 kişinin katıldığı konferans bitiminde Fethullah Gülen'in İtalyancaya çevrilmiş eserleri tanıtılırken diğer yandan da aşure ikramında bulunuldu.
- tarihinde hazırlandı.