Hocaefendi ne demek istiyor?
2) Kendinden habersiz, marifetullahtan uzak, yaratılış gayesini bilmeyen insanın kalbî ve fikrî falsolar yaşaması kaçınılmazdır.
3) Vatan sınırlarının korunma hassasiyeti içinde, ferdî ve içtimaî yapının korunmasında da aynı hassasiyet gösterilmelidir.
Acaba Hocaefendi bu sözleriyle ne demek istiyor?
Hocaefendi’nin ne dediğini dinleyip veya okuyup geçmekle, ne demek istediğini düşünüp anlamaya çalışma arasında fark yok mu? Elbette okuyup sadece malumat sahibi olmak değil maksat, hazmedip zihnimizde bir şuurun oluşmasını sağlamak.
Madem öyle, o halde kendimizi nasıl tanıyacağız? Kâinatla aramızda var olan münasebeti bütün yönleriyle nasıl kavrayacağız? Manevi yönümüzü nasıl derinleştireceğiz? Bizim için mukadder kılınan kemal noktasına nasıl ulaşacağız?
Herhalde bunun yolu az da olsa hergün kitap okuyup tefekkür ufkuna yelken açarak, müzakereli sohbetlerde bulunarak sürekli yenilenmekten geçiyor. Çünkü kendimizi geliştirme, kemal noktasına doğru bir gayrette bulunmadıkça zamanla Rabbimizle ilişkiyi zayıflatıyor, hatta namazları bile O’nsuz eda etmeye başlıyoruz.
Allah (cc) insanı tıpkı madenler gibi yarattığına göre bize hangi madenden olduğunuzu sorgulayın demek istiyor Hocaefendi: Bakır madeni mi, kömür mü, demir mi, altın mı yoksa gümüş madeni mi? En değerli maden altın olsak da kaç ayardayız? Düşük ayarda olabiliriz ama 24 ayara çıkmak için, yani evvela kendini tanıyıp marifetullaha ulaşmaya gayret göstererek cennete ehil hale gelmek için ne yapıyorsunuz, demek istiyor.
"Kendinden habersiz, mârifet ufkuna oldukça yabancı, yaratılış gayesini bilmeyen insanın fikrî ve kalbî hayatı adına falso üstüne falso yaşaması kaçınılmazdır. Böylesi sorumsuzluk içinde hayatını sürdürmeye çalışan insan, kim bilir dünya ve ahiretini tehdit eden nice tahripkâr virüslere açık bir hâlde bulunuyordur! O hâlde insan, önce kendini tanımalı, hep kemal yolunda olmalı ve sonra o hâlini muhafaza etmeye çalışmalıdır." uyarısında bulunuyor.
Fakat biz fikrî, zihnî, kalbî ve ruhî hayatımızı bozacak olan fesat unsurlarının her çeşidine karşı tetikte miyiz? Acaba en azından farkında mıyız veya ne kadar farkındayız? İster ferdî isterse içinde yaşadığımız içtimaî bünyeye musallat olan virüslere karşı hangi tedbirleri alıyoruz? Ya fikir ve duygu dünyamızı, ibadetlerimizin keyfiyetini en son ne zaman çek etmiş, virüslerden temizlemiştik! Sorular, sorular, iç sorgulamalar Kendi içimizi ne kadar dinliyoruz ki, derinliklerimizi keşfedebilelim?
Velhasıl "kendisinin ve bütün varlıkların vazifesini anlayabilmesi, Kur’an ve Kainatı bir arada görebilmesi ancak insanın kendini tanımasıyla mümkündür." demek istiyor Hocaefendi. Cisim, akıl ve ne- fisten meydana gelen bizlerin, yol haritamızı iyi, güzel ve doğru belirleyip, ona göre bir hayat sürmekle Hem binbir eracifin, virüsün, günahın, hem de müfhiş bir hedonizmin ve narsizmin kol gezdiği günümüzde başta ferdî yapımızı koruyarak
Hocaefendi demek istiyor ki, şuurlu yaşayın, bilerek yaşayın, iç dinamiklerinizi keşfederek insan-ı kamil yolunda kulluk şuuruna erin
İsterseniz başlığı biraz daha açalım: Kur’an-ı Kerim ne demek istiyor, Efendimiz Aleyhisselam ne demek istiyor? Biraz düşünerek kavramaya çalışmak, tefekkür etmek işin anahtarı galiba
- tarihinde hazırlandı.