Zulüm, kanun ve düzen maskesine sokulunca...
Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt basına düzenlenen nefret operasyonu, ortada delil olmadan gerçekleştirilen hukuksuz tutuklamalar ve yanlış beyanlarla kurulmak istenen çirkin kumpaslarla ilgili çarpıcı tespitlerini köşesine taşıdı.
İşte Erhan Başyurt'un o yazısı:
Son dönemlerin popüler kitabı ‘Kayı’da tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşiroğlu ilginç bir nota da yer veriyor:
“İlk Osmanlı tarihçilerinden Ahmedi, ‘Destan ve Teravihi Al-i Osman’ eserine şu satırlarla başlıyor:
Zulüm, kanun ve düzen maskesine sokulunca,
Halk tarafından kolaylıkla adalet sanılır...”
Ahmedi, ‘zulmün’ değişmez kaidesini nazıma dökmüş diyebilirsiniz.
7 asır önce bugünün resmini çekmiş de denilebilir...
Maalesef bugün “kuzu postunda kurt” ya da “kanun ve düzen maskeli” adaletsizliğin en uç misallerini yaşıyoruz.
Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın gözaltına alındığı “El Kaide uzantılı Tahşiye” bahanesiyle gerçekleştirilen operasyon ve tutarsızlıklar her şeyi net olarak önümüze koyuyor.
Yargı kararlarını yok sayan, savcı ve hâkimlerin kararlarını görmezden gelen, delilsiz bir kurgu operasyonu…
Hepsi bu da değil.
Dokunulmazlık zırhında her türlü yanlış beyan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özgür gazetecilere yeni operasyonlar yapılacağına 27 Aralık’ta şöyle işaret ediyor:
“Gazetecilerin eli sadece kalem tutmuyor ki, yeri gelir silah da tutar. İşlediği zaman o gazetecilik zırhı altında bunlar masumdur diyebilir miyiz? Hukuk ne ise bu hukuk içerisinde onlar da karşılığını görecektir.”
AKP Milletvekili Mehmet Metiner önceki gün “kanun ve düzen maskeli zulmün” iş dünyasına da uzanacağını ileri sürdü:
“Paralel yapının sadece medya ayağına değil, iş dünyasına da her türlü hukuki operasyon yapılacaktır…”
Metiner, köşe yazarlığı da yapan bir milletvekili. Gezi’de “Kabataş’taki saldırıların görüntüleri var, izledim”, 17 Aralık operasyonunda da “Paraları ve kasaları polis koydu, görüntüleri var” diyerek gerçek dışı beyanları veren kişi.
Yine geçtiğimiz günlerde “Uludere’deki olayın sorumlusu, devlet içinde çözüm sürecine karşı olan ‘paralel yapı’ ile PKK içinde sürece karşı olan derin unsurlardır” diyecek kadar hilafı hakikat konuşmaktan, insanların aklıyla alay etmekten kaçınmayan bir isim...
Oysa çözüm süreci, Uludere sonrası başlatıldı. Uludere’ye kadar güvenlik operasyonları PKK’ya nefes aldırmamış, Hakkâri’de yıllardır girilemeyen mağaralar bile temizlenmiş, 570’e yakın terör örgütü üyesi operasyonlarda hayatını kaybetmişti.
Uludere faciası sonrası tam tersi olmuş ve askeri operasyonlar durdurulmuştu.
Dönemin İçişleri Bakanı MİLAD Partisi lideri İdris Naim Şahin, “7 Şubat MİT operasyonu polise, Uludere de askere kumpastı” diyerek aslında ne olduğunu ortaya koymuştu.
Anlayacağınız Metiner, “bozacının şahidi” gibi dokunulmazlık zırhı içinde her türlü gerçek dışı beyanı dile getirmekten kaçınmıyor.
UYAP’a bile girmeyen dosyaları nasıl biliyorlar
Yargıya talimat niteliğinde, “kanun ve düzen maskeli” daha neler yapılacağını dün Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda İbrahim Uslu da ortaya koydu:
“Şu an görünen, bu yapının mensupları açısından 2015 oldukça zor geçecek. Casusluk, vatana ihanet, silahlı terör örgütü vs. gibi çok ağır suçların işlenmiş olduğu şüphesiyle yürütülen çok sayıdaki savcılık soruşturması, belirli bir süreç içerisinde davaya dönüşecektir.”
Uslu, AKP’nin sürekli anket hizmeti aldığı ANAR Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü ve AKP’li bir vekilin de eşi…
Erdoğan, Metiner, Uslu yargının UYAP’a bile girmediği ve gizli yürüttüğü incelemelerin ne tür operasyonlara dönüşeceğini nereden biliyor?
Medyaya, iş dünyasına ve masum insanlara yeni soruşturmalar açılacağını, yeni operasyonlar yapılacağını, “davaya dönüşeceğini” nereden biliyorlar?
Görünen o ki “kanun ve düzen maskeli” yeni algı operasyonları “dar oligarşik” yapılar tarafından planlanıyor.
Nasıl olsa “halk kolaylıkla adalet sanıyor…”
Kumpaslara meşruiyet kazandırma çabası
Kumpası kuranlar “siyasi müneccimlik” yapmıyor, açıktan yargıya yeni “maskeli zulüm” operasyonları için talimat veriyor.
Vicdanları rahat olmayan yargı mensuplarına cesaret aşılamaya çalışıyor ve yargıya açıkça müdahale ediyorlar.
Seçimler öncesi yeni algı operasyonları yapıp, yolsuzluk iddialarının üzerini örtmek için mağduru oynamaya devam edeceklerini ortaya koyuyorlar.
İnsanları korkutarak hakkı savunmaktan vazgeçirmeye ve kumpaslara meşruiyet kazandırmaya çabalıyorlar...
- tarihinde hazırlandı.