Sayın Gülen'i ziyaret

Son günlerde bir ‘gazetecinin' internetteki köşesinde dedikodu eksenli yalan yanlış bilgilerle dolu bir yazısı yayınlandı. Medyada belli ölçüde de yer buldu.

Bu yazıda benim de içinde bulunduğum bir grup gazeteci Pensilvanya'ya gitmiş ve Fethullah Gülen Hocaefendi ile toplantı yapmış, kimisi el öpmüş, yerlerde bağdaş kurulup Hocaefendi'nin sohbeti dinlenmiş.

Başlangıçta ciddiye almadım. Hâlâ da almıyorum. Ancak birlikte ziyaret ettiğimiz gazeteci dostlara atılan iftiralar karşısında vicdanen benim de bir şeyler yazmamın gerekliliğini düşündüm. Ayrıca işin aslını yazmam için pek çok mail ve twit aldım.

ABD'ye Balkan kökenli Amerikalıların düzenlemiş olduğu uluslararası bir toplantıya katılmak üzere gittik.

Grubumuzda benim dışımda gazeteci olarak Ardan Zentürk, Mehmet Altan, Amberin Zaman, Mahmut Övür, Yavuz Oğhan vardı.

Hazır New York'a gitmiş olmanın vesilesi ile Fethullah Gülen Hocaefendi ile görüşme talebimizi kendilerine ilettik. Israrlı talebimize nezaket gösterdi ve kabul etti.

Bu bir nezaket ziyaretiydi. Yani medyada yazıldığı gibi bir toplantı falan değildi.

Bu ziyaret sonrasına denk gelen Fethullah Gülen Hocaefendi'nin tefsir dersinde yaptığı bir sohbeti direk Sayın Başbakana yapılmış gibi gösterme gayretleri oldu. Derste Sebe halkından bahseden Hocaefendi Firavunlaşmayı anlatıyordu. Otuz yılı aşkın bir süredir Hocaefendi'yi yakından takip ederim, sohbetlerini dinlerim. Hiçbir zaman kişileri hedef almamıştır. Vasıflar üzerinden konuşur. Burada eleştirdiği de firavunane vasıflardır.

Her gazeteci için Türkiye'den fenomen haline gelmiş Hizmet Hareketi ve onun teşvik edicisi ve ilham kaynağı olan sayın Gülen ile tanışmak, sohbet etmek önemlidir. Ziyaret baştan ifade edildiği gibi “Off the record” yani yazılmamak kaydı ile yapıldı.

Sizin de tahmin edeceğiniz gibi sayın Gülen ile her gün onlarca gazeteci röportaj yapmak için müracaat etmekte. Ancak kendisi bu röportajlara genellikle olumlu cevap vermemekte.

Yazılmama kaydı ile olunca randevu talebimizi kırmadı ve bizleri kabul etti. Ziyaret takribi bir saat kadar sürdü. Çaylar içildi, sohbet edildi.

Yazılmama kaydı olduğu için ben de orada konuşulanları yazmak durumunda değilim.

Off the record gazetecilik mesleğinin vazgeçilmez kurallarından biridir. Bir gazeteci haber kaynağı ile yazılmaması kaydı ile görüşebilir. Bu görüşme bir gazeteci için üzerinde çalıştığı bir konu hakkında daha etraflı fikir sahibi olmasına yarar. Gazetecilik etiği gereği de gazeteci bu konuşulanları izinsiz yazısında kullanamaz. Dünyanın her yerinde bu böyledir.

Ancak burada belirtmem gereken husus ‘bir gazetecinin' dediği gibi el öpmeler ve yerde oturmalar gibi şeyler olmamış olması. Olmazdı da zaten. Sayın Gülen'in kimseye el öptürmediğini bilen bilir. Ayrıca ziyaret eden gazetecilerin de böyle bir teşebbüsü olması da düşünülemezdi zaten.

Bir de bizlerin yerlerde oturtturulması meselesi var ki tam evlere şenlik. Sayın Gülen'in misafirlerini bu şekilde ağırladığını zannetmenin, hatta bunu yazmanın iyi niyetle bir ilişkisi olamaz.

O ‘gazetecinin' yazdıkları sayın Gülen'i ziyaret eden gazetecileri yıpratmak amaçlı kendi çapında bir çamur atmaydı.

Tezvirat bununla da bitmedi.

Bu ziyaret sonrasına denk gelen Fethullah Gülen Hocaefendi'nin tefsir dersinde yaptığı bir sohbeti direk sayın Başbakan'a yapılmış gibi gösterme gayretleri oldu. Derste Sebe halkından bahseden Hocaefendi Firavunlaşmayı anlatıyordu. Otuz yılı aşkın bir süredir Hocaefendi'yi yakından takip ederim, sohbetlerini dinlerim. Hiçbir zaman kişileri hedef almamıştır. Vasıflar üzerinden konuşur. Burada eleştirdiği de firavunane vasıflardır.

Ben dahil kimin bu tür vasfı varsa üstüne alınabilir. Yani yukarıya bir taş atar altına kim girerse taş onun başına düşer.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.