Türk okullarını kapatmaya yeltenmek

Birileri Türk Okullarını satın almaya, hatta kapatmaya yeltenmiş. Baştan söyleyeyim sadece böyle bir yeltenme bile o insanların tarih huzurunda lanetle anılmalarına yeter de artar. Neden mi?

Birçok ülkede okulları ziyaret imkanı buldum. Evvela teslim etmek gerekir ki, bu okullar yüzbinlerce Anadolu insanının alın teriyle kuruldu. Tamamen yerli sermaye ve alın teriyle yoğruldu harcı yani. Bilhassa Asya ve Afrika’daki okullar yerli toplumları kalkındırma hamlesini gerçekleştiriyor. Oralardaki hayat standartları ancak gönüllü ve bir ideal uğruna kalmayı gerektirecek kadar kötü. O talihsiz insanlar harbiden bir hizmet bekliyorlardı ve kader denk noktasında Anadolu insanı böyle bir hizmete sevkedildi. Kimin haddine kapatmak…

Türk Okulları, hizmet verdikleri ülkenin idarecileri ve toplumu tarafından seviliyor, takdir görüyor. Yirmi yıldır tanıdıkları, çocuklarını Türkçe Olimpiyatlarına göndermek için emanet ettikleri insanları mı tercih edecekler, yolsuzluk ve yalanları bütün cihanı tutmuş kindârları mı? Elbette her türlü fedakârlıkta bulunanların, yaşatmak için yaşayanların yanında yerlerini alacaklardır. Şahsî ikbali için ülkesini feda etmekten çekinmeyenleri kim dinler!

Hizmetin okul, daha doğrusu eğitim konsepti, dünyadaki son 30 yılın en büyük stratejik hamlesidir. Sebeplerini kısaca sıralayalım:

Bütün dünyanın en önemli meselesi hâlâ eğitimdir. Bilhassa zararlı alışkanlıklar, sosyal ağ bağımlılıkları, mobbing, öğrenme ve davranış bozuklukları bütün toplumların üzerinde kafa yordukları alanlar. Ki Türk Okulları değişik kültür coğrafyalarında evrensel ahlak prensiplerini son derece başarılı şekilde uygulayarak herkesin memnun kaldığı ‘iyi insan’lar yetiştirdi, bir.

Dünyanın geri kalmış ülkelerinde sosyal ve iktisadî yeni bir ümit kaynağına ihtiyaç vardı ve bu boşluğu Türk Okulları doldurdu, iki.

Müslümanların da yaşadığı değişik coğrafyalarda, belki sömürgeciliğin tesiriyle sakat ve şiddete yer veren İslami anlayışlar yaygındı. Türk Okulları buralarda pratiğe döktüğü insanî ve ahlakî yaklaşımlarla barış içinde, şiddetten uzak bir birlikte yaşama modeli geliştirdi, üç.

Türk Okulları, yeryüzünde Türkiye ve kültürünün milyonlarca insan tarafından tanınmasına, Türkçenin onbinlerce insan tarafından konuşulmasına vesile oldu, dört.

Türk Okulları, fakir toplumların beşerî sermayesini muazzam şekilde ve evrensel ölçüde arttırarak iktisadi açıdan da kalkınmalarına öncülük etti, beş.

Türk Okulları vasıtasıyla milyonlarca insana yiyecek, giyecek yardımlarıyla sağlık hizmetleri ulaştırıldı, altı. Fakirliğin, susuzluğun, savaşın, acının, gözyaşının, binbir türlü hastalıkların kol gezdiği bilhassa talihsiz kara kıtada su kuyuları açan, sağlık hizmetleri götüren, kurban etleri dağıtan ve her türlü yardımı en organizeli şekilde ihtiyaç sahipleriyle buluşturanları, “su bile vermeyin!” zihniyetine sahip insanların anlamasını beklemiyoruz.

Bu menfur kindârane tutum, bu okulların bir tek kumuna bile zarar veremez. Zira ne Türk Okullarını inşa edenler harama tenezzül ettiler ne de öğrencilerine yedirdiler. Kendi vatandaşını gammazlayan bir gafilin akıl almaz gaflarına hangi ülkenin yetkilisi bir değer atfedip kulak verebilir?

Yeryüzü sathındaki farklı kültür coğrafyalarında kendini kabul ettiren Türk Okulları tertemiz ve o toplumların medar-ı iftiharıdır. O okulların bir tek zararını dahi göstermeden çamur atmak tek kelimeyle insafsızlıktır. Hele hele güya kapattırıp yenilerini Türk Okulu diye açmaya yeltenmek bu kavramı kirletmeye yarar sadece. Çünkü kirli insanlar, dokundukları her şeyi kirletir…

PISA araştırmalarının tespitiyle Türkiye eğitim sistemi komada can çekişirken, dünyanın yüzakı Türk Okullarıyla uğraşmak patalojik bir vak’a… Gerçeklikten öte hasta beyinler için algı oluşturma çabasından başka bir şey değildir vesselam.

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.