Hangi paralel?
Malum gazetelerin birinci sayfaları ‘paralel yapı’ haberleriyle dolu. Öteden beri tekrarlanan iddialar. ‘İddia’ diyorum ama hüküm çoktan verilmiş. Toplum olarak bu haberlere olağanüstü dönemlerden aşinayız. Manzara 28 Şubat’tan farksız. Postmodern darbenin 2014 versiyonu.
Gazetelerin adı bile aynı. Devirler değişti, aktörler değişti ama huy değişmedi. Yazılanların, haberin ötesinde bir anlamı hatta misyonu olduğu muhakkak. Üretilmiş gündem. Psikolojik savaşın parçası. Bir hedefi var elbette. Gerçek gündemi geri plana ittiği ortada.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu böyle gölgelendi. Soma’nın faturası ne oldu? Yargı özel sektöre dokundu. Ya diğer sorumlular? Devlete uzanmayacak mı? Devletin yükümlülüğü sadece yeraltından çıkan cansız bedenleri saymak ve ailelerine teslim etmek mi?
Soma hesabı böyle kapanmaz.
Güneydoğu’dan yansıyanlar, terör örgütünün, paralel yapının eylemleri görmezden gelinebilir mi? Yaşananlar sürpriz değil. Aylar öncesinden istihbarat birimlerinin ciddi uyarıları vardı. Dikkate alınmadığı, hiçbir önlem geliştirilmediği anlaşılıyor. Eskiden eli silahlı gruplar memleketin dağlarında dolaşırdı. Şimdi şehirlere indi.
‘Gerçek paralel’ ete kemiğe bürünmüş durumda. Bölücü terör ve uzantıları, gemi azıya aldı. Güneydoğu’da inisiyatif tamamen ellerinde. Devlet nerede? Birileri bir film çeviriyor ama...Gecenin karanlığında değil, güpegündüz. Hem külahlı hem eli silahlı. Karakol inşaatlarını engellemekte. Askeri mevzilere taciz ateşi açmakta. Yollar kesmekte. Bölücü örgüt Diyarbakır-Bingöl karayolunu kapattı. Oğulları örgüt tarafından dağa götürülen analar oturma eyleminde. Kaçırılan çocukların sayısı kabarık. Hükümet ise BDP ve HDP’ye ‘arabuluculuk’ çağrısı yapmakta.
İktidardan tatmin edici açıklama yok.
Genelkurmay Başkanlığı, dün internet sitesinde olayların bir günlük dökümünü yayınladı. Terör örgütü PKK’nın Osmaniye, Hakkâri, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin’de 6 farklı eylemini sıraladı. HÜDA PAR Dicle İlçe Başkanı Ercan Alpaslan’ın özel aracıyla seyahat ederken teröristlerce kaçırıldığı... Savcılık tahkikata başlamış.
Osmaniye Uzunyazı mevkiinde motosikletli iki vatandaşı silahlı teröristlerin durdurduğu ve bir aküye el konulduğu... Hakkâri, Yüksekova ilçesi Esendere beldesinde arazi taraması yapan jandarmanın taşların arasında bir çuval içerisinde 21 adet anti-personel mayın ile bir adet RPG-7 roketatar bulduğu... Dargeçit’te köy korucusu Mehmet Uğurtay’ın bölücü terör örgütü mensupları tarafından tabancayla öldürüldüğü...
Bir günü özetleyen olayın dökümü bölgedeki manzarayı anlatmaya yeter sanırım. AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün’ün söyledikleri de ürkütücü. Üstün, Meclis İnsan Hakları Komisyonu başkanı. ‘Bilgiye dayanarak söylüyorum.’ diyor. İddiasını Güneydoğu’da görev yapan üst düzey kamu görevlisine dayandırıyor. Bir sınıfın bütün öğrencileri o sınıfın öğretmeni tarafından dağa çıkarılmış. ‘Bir sınıf tamamen boşaltıldı.’ dedi.
Biz bu aralar neticeyi konuşuyoruz. Çocukların dağa nasıl çıktığı en çarpıcı örnek. Peki devlet neredeydi? Çözüm süreci yalnızca bir tarafı mı bağlıyor? Barışı hedefleyen örgüt bunları yapar mı? Devlet bölgede olup bitenler karşısında niye sessiz? Yaşananlar milli güvenlik sorunu değil mi? Analara selam göndermekle, BDP ve HDP’ye çağrıyla iş biter mi?
Ankara ‘paralel yapı’ ile meşgul. Paralelin kökü 1989’a gidiyormuş. Bürokraside 70 bin elemanı varmış. Paralele göz kırpan vatandaş sayısı kaçmış acaba. 28 Şubat’ın kudretli generali Çevik Bir, mealen “5 milyon kişi de ölse irticayla mücadeleden geri adım yok.” demişti. Bir Paşa yargılanıyor, zihniyeti iş başında. Gazete sayfalarındaki haberler 28 Şubat iddianamesinden satırlarla dolu.
Devlette dinleme gibi ne kadar illegal faaliyet varsa hepsi ‘paralel yapının’ eseriymiş.
Bir yanda üretilmiş gündem. Eski defterlerin karıştırılması ve verilmiş hesapların tekrar açılma çabası. Öte yanda ‘gerçek paralel’. İddia değil. Ete kemiğe bürünmüş durumda. Bölücü terör ve uzantıları, gemi azıya aldı. Güneydoğu’da inisiyatif tamamen ellerinde. Devlet nerede?
Birileri bir film çeviriyor ama... Hadi hayırlısı.
Kaynak: http://www.zaman.com.tr/mustafa-unal/hangi-paralel_2220942.html
- tarihinde hazırlandı.