Sandıktan sevgi çıkar mı?

Berkin Elvan’ın komada geçirdiği 269 gün boyunca hükümet cenahından herhangi biri hastaneyi ziyaret edip “Berkin bizim de evladımız. Acınız acımızdır. Onu kim öldürdüyse faillerini bulmak boynumuzun borcu. Merak etmeyin, oğlumuz hangi silahla vurulduysa adalete teslim edeceğiz” diyebilse ve çocuk 16 kiloya düşmeden önce sözünü yerine getirseydi ölümü bu denli infial yaratmaz, kitleler Berkin’le birlikte adalet inançlarını da toprağa gömmezlerdi.

Gezi protestoları sırasında hayatını kaybeden 8 kişinin katillerini ortaya çıkarmayan, Hrant Dink davasında adaletin neden yıllardır yerini bulamadığını, Roboski bombalamasından, düşürülen uçağımızdan ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasından kimlerin sorumlu olduğunu açıklayamayan bir hükümet sandıktan birinci parti olarak çıkarsa, halkın yarısı için bu konuların hiçbir önemi yok sonucuna mı varacak?

Seçim kazanmak adına, devletin memurlarını kanunsuzluğa kışkırtan, diledikleri eylemleri suç olmaktan çıkartma niyetlerini saklamayan bir zihniyet, kendisini oylarıyla destekleyenlere huzurlu bir ülke vaat edemez. Fani bedenlerini, bazı insanlara bahşişlerini peşin veren altın babalarının önüne serecek kadar mafyöz ilişkilere bulaşanlardan hesap sorma görevi Başbakan’la birlikte AK Parti seçmeninin de omuzlarına yüklenmiş durumda. Vatan haini diye suçlanan muhaliflerin hayrına değil, kendi bekaları adına seslerini yükseltmezlerse, gelecekte yaşayacakları pişmanlığın kimseye faydası olmayacak.

Şiddet şiddetle, kanunsuzluk kanunsuzlukla giderilemez. Bir memleketin yarısı nefretle damgalanıyorsa, diğer yarısının muhabbetle kucaklanması mümkün değil. Hiçbir balkon konuşması bu gerçeği değiştiremez. Halkın bir kısmını diğer kısmıyla korkuttuğunuzda belki oylarınızı pekiştirirsiniz ama zaferinizin tadını çıkartamazsınız. 2014 ve 2015 seçimlerini önceki seçimlerden ayıran önemli bir fark var: Artık maç kazanmış taraftar psikolojisiyle idare etme dönemi geçti. Komşunuzda yas varken, siz düğün dernek yapsanız, onların çığlıkları sizin kahkahalarınızı bastırır, isteseniz de eğlenemezsiniz.

Evet görev, AK Parti’nin ağlattıklarına değil, güldürdüklerine düşüyor artık. Liderlerine “Dik dur eğilme, millet seninle” derken kendisine bir zahmet Hz. Ömer’in “Fırat kenarında bir kuzuyu kurt kapsa, Allah bunun hesabını benden sorar.” sözünü hatırlatsınlar. “Bre gafiller, siz ne demeye çalışıyorsunuz?” gibi bir tepkiyle karşılaşırlarsa da şöyle desinler: “Kurtlar ayrım yapmaz, başka sürülerin kuzuları boğazlanabiliyorsa, bizim sürülere de dadanabilir. Sizsiz bir hayat düşünemiyoruz ama yine de korkuyoruz efendim!”

Bu samimi korku beyanını duymaya her liderin ihtiyacı var.  Hangi partiyi desteklersek destekleyelim artık meselenin sandıkla değil sevgiyle çözüleceğini görmemiz lazım. Ebeveynler evlat ayrımı yaparsa ailenin başı beladan kurtulmaz. Daha az sevilen, her fırsatta hırpalanan çocuk, her dediği yapılan, kavgada daima haklı çıkarılan kardeşine düşman olur. İmtiyazlı çocuk, babasının adaletsizliğine vaktinde karşı çıkmazsa sevilişinin nimetlerinden çok külfetlerini yaşar.

Bugüne kadar toplum hep tepeden aşağıya doğru biçimlendi. Bu süreç tersine dönmedikçe hiçbirimizin yüzü gülmeyecek. Biz liderlere inanmayalım; liderler bize inanmak durumunda kalsınlar. Biz hemen ikna olmayalım, kendileri bizi ikna etmeye çaba göstersinler. Hangi partinin olursa olsun, hırçınlık hakkını vermeyelim liderlerimize, bağırıp çağırdıklarında arkamızı dönelim, sakinleşirlerse yanaşalım onlara. Aramızdan birinin şüphesi, hepimizin şüphesi olsun. Şüphelerimiz için birbirimizi boğazlamayalım. Kaşlarımızı çatmadan, yumruklarımızı sıkmadan en güleç halimizle en zor soruları soralım. Zekamızın inceliğinden, edebimizin yüceliğinden hayretlere düşürelim.

İnsan hakları şampiyonluğunu muhaliflerin elinden almak yandaşlara düşer. Karşıtların derdini dert edinerek yapabilirler bunu. Bir garip öldüğünde üç gün sonra duymaz ve onu soğuk su ile yunmaya bırakmaz, söz konusu olan acıysa, haklı haksız aramaz, yangına benzin dökmezler. Sandıktan çıkan oy çokluğuyla asla övünmezler. Sandık sevgisi zehirler diye düşünüp kalplerde sevgi sandıkları kurmaya çalışırlar. Aksi takdirde kayıplarımızın sonu gelmez. Berkin’lerin yanına Burak Can’ların da gitmesinden kime ne hayır gelir Allah aşkına?

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.