Vefalı yâr
Rahmetin vüs’atini vicdanımda yaşarken,
Havfın bir kor gibi bütün benliğimi sardı;
Ümitlerim dalga dalga gönlümden taşarken,
Mehâbetinle hülyalarım bir bir sarardı.
Hiç az değil bir mecnuna döndüğüm kapında,
Ve duyduğum kalbin derinliklerinde Seni;
Aldanırsam bazen hakikatin serabında,
Aklım dağılır, gurbetler sarıverir beni…
Ân olur bütün gönlümle Sana dil bağlarım,
Yakub’un Yusuf hasretiyle yandığı gibi;
Vurunur-dövünür ve hicranla hep ağlarım,
Görünmez olur duyduğum heyecanın dibi.
“Sevgi” diyorum, olsa da ruhumda yaralar,
Aşkının kül etmesine çoktan “evet” dedim;
Gözümde tüllenir iç döktüğüm hatıralar,
Başım eşiğinde oldu, boynumda kemendin.
Karanlık gecelerde hep nuruna sığındım,
Harap gönlüm, sürçen dilimle tek Seni andım;
Sevgi denen iksiri buldumsa Sende buldum,
En tatlı uykudan o intibahla uyandım.
Ağlayan, sızlayan pür-heyecan bir gönlüm var,
Dilerim işgal etmesin bu gönlümü ağyar;
Bîvefâ ellerde yaşamayayım bir gurbet,
Sen varken ben gibi gariplere vefalı Yâr.
- tarihinde hazırlandı.