Cı, "Cu"
İslâm'a ait esaslar, üzerinde insanî vasıflar taşıyan hemen herkesin kabul edeceği değerler üstü değerlere sahiptir. Yalnız bunu gerçekleştirebilmek için birtakım hususlara dikkat etmek gerekecektir. Şöyle ki;
İslâm evrensel olma özelliği itibarıyla bütün insanlara hitap etmektedir. Onun yelpazesi, tasavvurlarımızı aşan bir genişliğe sahiptir. O hâlde onu insanlığa takdim edenler bu özelliği hiçbir zaman gözardı etmemelidirler. Bu sebeple, ya da bu ve şu görüşü ön kabulüyle kimseyi bu tebliğ dairesinin dışına itmemeli, hiçbir ferdi, mezakından, meşrebinden, karakterinden dolayı dışlamamalıdırlar. Küfür, şirk hariç taklidî imana sahip olan da, velâyet-i kübraya talip olup da; Ben Kur'ân ve sünnetten öğrendiğim şeyleri enfüsî yolla vicdanımda duymak istiyorum.' diyen herkes bu yelpazede mutlaka yerini bulmalıdır. Aslında, Kur'ân'ın gölgesinde yürümek de bu düşünce çizgisinde hareket etmek demektir.
Allah zamandan ve mekândan münezzehtir. Zaman ve mekândan münezzeh Cenâb-ı Hakk'ın, evrensellik vasfıyla gönderdiği Kitabın ismi ise Kur'ân'dır. Kur'ân her dönemde, her seviyedeki insana onun problemlerine yegane çare kaynağıdır. Onun çerçevesini daraltmaya, hitap ettiği yelpazeyi büzmeye kimsenin hakkı yoktur. Kur'ân'ın tarz-ı telâkkisi, bizim 'cı', 'cu' diye daralttığımız anlayışın çok çok üstündedir. Belki 'cı','cu' ile ifade edilen şeylerle İslâm'ı anlatmada bir yol, metot kasdediliyorsa, bunda bir mahzur yoktur. Ama unutmayalım, Allah'a giden yollar mahlukatın nefesleri adedincedir. Öyleyse İslâm'ı, Kur'ân'ı anlatalım derken, ona perde olmanın bir anlamı yoktur.
- tarihinde hazırlandı.