Şeriat-ı Fıtriyenin Prensipleri
Şeriat-ı fıtriyenin kapılarından içeriye girmek ve koridorlarında yürümek için belli başlı prensipler vardır ve bu prensiplere harfiyen uyulması gerekir. Aksi takdirde insanın tökezleyip baş aşağı gelmesi kaçınılmazdır. İnsan, Allah'ın kâinat kitabında cereyan eden ahkâmını ve o ahkâmın işleyişini kollayarak şeriat-ı fıtriyenin koridorlarındaki girinti ve çıkıntılara çarpmamaya dikkat etmelidir. Bu da, o büyülü kitabı bütünüyle kavramaya bağlıdır.
Enbiya-i izam, Hakk'a giden yollara nur saçıp, o yolları ışıklarla donatmışlardır. Onlardan sonra gelen ışık insanlar ise, reflektörler gibi yürünecek şeritleri tayin ve tespit etmişlerdir. Evet onlar, öyle bir şehrah meydana getirmişlerdir ki, insanın takılıp yollarda kalması söz konusu değildir.
Bu açıdan şeriat-ı fıtriyenin prensiplerine anlaşılmaz şeyler denilemez. Yeter ki biz, Kur'ân'ın ruhunu ve o ruhun kâinat kitabından fışkırdığı şeklini, yani kâinatın Cenâb-ı Hakk'ın ilim pergeliyle çizdiği, kudret ve iradesiyle yazdığı bir kitap olduğunu, Kur'ân-ı Kerim'in de, Kelâm sıfatından geldiğini, bunların aynı hakikatin değişik yüzlerinden ibaret olduğunu ve bu iki kitap arasında menfezler bulup, geçişi kolaylaştıracak köprüler kurmanın mümkün olduğunu anlayalım...
- tarihinde hazırlandı.