Rüyaların Bize Bakan Yönü
Bir dönemde, sahabe efendilerimiz, İslâm'ın yerleşip kök salmasında çok önemli hizmetler görmüşlerdi. Bir taraftan İslâm yerleşip yapılanıyor, diğer taraftan da onlar o yapılanmanın hademeleri, fikir işçileri gibi işin içinde harıl harıl çalışıyorlardı. Dolayısıyla nazil olan âyetler, Efendimiz'den şerefsudur olan beyanlar, hep onlarla irtibatlı oluyordu. Bu mevzuda Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) "Falan şahıs şunu yaptı, Allah indinde şöyle hora geçti; filan insanı gördüm, durumu Allah nezdinde şöyle idi." vb. tebşirat, tebcilat ifade eden sözleri, meseleye ilk misal teşkil eden o insanları şahlandırıyor ve şevklerini artırıyordu. Bu anlamda meselâ bir sahabi bir iyilik yaptığında hemen bir âyet iniyor, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) o şahsa, bu âyet seninle alâkalı diyor, o sahabi de oturup hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve "Demek Rabbim benden bahsetti." veya "Rabbim benim amelime böyle mukabelede bulundu." diyordu...
Bugün ise, o dönem tamamlandı. Biz nasıl hareket edeceğiz, ne tebcil görüyor ne de takdir, denecek olursa; bizler de yine işlerimizi Kur'ân ve Sünnet muvacehesinde ayarlayıp plânlayacağız. Onları yaparken de, mübeşşirat nev'inden bir kısım rüyalarla ya da yakaza hâlinde bazı şeyleri müşâhede ile muştulanır ve sevindirilebiliriz. Çünkü rüyalar, berzah âlemine açılan birer menfezdir ve insan, o menfezlerin aralığından her zaman en enfes temâşâlara ulaşabilir. Nitekim bu daire içinde, kadimden bu yana çok rüya görülüyor. Görülen o rüyalar toplansa, zannediyorum dört-beş klâsör oluşturur; tabiî bir o kadar da anlatılmayanları var.
Evet, Cenâb-ı Hak günümüzdeki insanları, ya firasetli bazı kimselerin bu mevzudaki müjdelerini sunmalarıyla veya yakazaten bazı şeyleri göstermekle onları da sevindiriyor, hizmetin şevkiyle şahlandırıyor ve bütün bunlar günümüzün hak erleri için birer avans oluyor. Nitekim Hz. Sâdık u Masduk, ahir zamanda en doğru olan şey rüyalardır, buyururlar. Bizler beşeriz; belli zaaflarımız var ve belli engeller karşımıza çıkınca, takılıp yollarda kalma ihtimali söz konusudur. Takılıp kalmamamız için de, Cenâb-ı Hak, ister şekerleme nev'inden sayılsın, ister avans, isterse ahirette vereceği lütufların berzahî gölgeleri, akisleri sayılsın onlarla inayet ediyor, bizim bu yolda devam etmemizi sağlıyor.
Diğer taraftan, her şey o devirde Kur'ânî hakikatler üzerine bina ediliyordu, bu devirde sadece rüya görülüyor denemez; o devirde de yine mübeşşirat nevinden görülen rüyalar, verilen müjdeler vardı ki, zannediyorum onlar da toplansa bir cilt kitap olur.
- tarihinde hazırlandı.