Peygamber Efendimizin Nübüvvet Nuru
Büyük ölçüde nübüvvet vâridâtı sayılan bu envârdan daha güçlü, daha nâfiz bir nur yoktur. Hâtem-i divan-ı nübüvvetin ziyâsına gelince o, bütün envâr-ı nübüvvetin biricik kaynağı ve hepsinin önünde, hepsinden de akdemdir. O, Hak nazarında ve misyonu itibarıyla bir dürr-ü yektâ olduğu gibi, kemâlâtıyla da bir ferd-iu ferîddir. Zatıyla hilkat ağacının nüvesi O, misyonuyla varlığın ille-i gâiyesi O, Allah nezdindeki yeriyle makam-ı mahbûbiyetin sahibi O ve hullet/hıllet mertebesinin sultanı da O’dur. O’dur cemâliyle karanlıkları yırtan biricik ziyâ.. O’dur kemâliyle "kab-ı kavseyni ev ednâ" ufkunun üveyki. O’nun irşadıyla gözler açılmış ve ak-kara birbirinden seçilmiş; O’nun mesajlarıyla varlığın perde arkası sırları ayan olmuş; O’nun bişâretleriyle insanlığın hafakanları dinmiş ve gönülleri oturaklaşmıştır.
Biz, hepimiz Hakk’ı kendine has münezzehiyeti ve mübecceliyetiyle O’nun sayesinde tanıdık; O’nun sayesinde Yaratan’ı sevmeyi ve dostluğuna koşmayı öğrendik. Biz ne hakiki muhabbeti bilir, ne de gerçek hulleti anlardık; O’nun neşrettiği nurlar sayesindedir ki, sevip sevilmenin, dost olup dostça davranmanın ne demek olduğunu anladık...
- tarihinde hazırlandı.