Heyman’ın Anlamı

Heyman içtikçe daha bir yanan ve bir türlü suya kanmayan mânâlarına geldiği gibi, aşk yüzünden deli ve kara sevdalı anlamlarına da gelir.

Tasavvuf erbabına göre heyman, âşık u sâlikin, yol esnasında kalbini saran sürpriz tecelli ve ilâhî mevhibelerle, taaccüp, istihsan ve ruhanî zevklere dalıp kendinden geçmesi ve iradesine hakim olamaması demektir. Kur'ân-ı Kerim ve Sünnet-i Sahîha'da heymanla alâkalı açık bir beyan olmadığından, çoğu ehl-i hakikat, "dehşet" gibi onu da makamlardan herhangi bir makam görme yerine bir "hâl" ve televvün şeklinde anlamışlardır. Bazıları onu, "Musa baygın olarak yere yıkıldı..." (A'râf, 143) âyetiyle irtibatlandırmak isteseler de, vahyi telâki makamıyla, kendinden geçmenin birbirine uygun düşmediği açıktır. Bence, Tûr Hâdisesi'ne böyle bir yaklaşım yerine; celâlî tecellinin, bütün suret ve resimleri silip, hakikat-ı mücerrede dalga boyunda zuhuruyla biraz da Hz. Museviyet'in gereği olarak duyulan bir hayret ve şuurlu bir dehşet demek daha uygun olur zannediyorum...

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2025 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.