Kur’an ve Sünnette Tevazu
Allah, Kelâm-ı Kadîm’inde, Rasûlullah da sünneti mutahharasında tevâzu etrafında o kadar tahşidat yaparlar ki, onları duyup-işitenin, gerçek kulluğun tevâzu ve mahviyet olduğunda şüphesi kalmaz. Kurân’ın: Rahmân’ın has kulları, yeryüzünde alçakgönüllü olmanın örneğidirler ve ağırbaşlı, yüzleri yerde hareket ederler.. cahiller kendilerine sataşınca da "selâm" der geçerler" beyanı onlardan sımsıcak bir ses; "Onlar mü’minlere karşı şefkatli ve mahviyet içindedirler" (Fetih/29) beyanı da onların gönüllerinden kopup gelen ve davranışlarına akseden yumuşak bir nefestir. Hele: "Onlar, birbirlerine karşı şefkat ve merhamet timsalidirler.. her zaman onları rükûda iki büklüm ve secdede kıvrım kıvrım bulursun!" (Fetih/29) fermanı ise onlara tasavvurları aşan bir iltifatın ünvanı olmuştur.
- tarihinde hazırlandı.