Kainatta Dünyanın Yeri ve Önemi
Üzerinde varlığımızı duyup yaşadığımız bu dünya, hem kâinatlara nisbeten hem de emellerimiz açısından gayet küçük, fakat her şeyin kalbi mahiyetinde; fezâdaki kehkeşanlara göre bir zerre, ama cihanlar kıymetinde; esir deryası içinde yüzüp duran varlık heyet-i umumiyesi karşısında bir damla, fakat bütün semâvât ağırlığında muhtevalı bir cirimdir. Bütün esmâ-i ilâhiye ve sıfât-ı sübhâniyenin câmi’ ve şeffaf bir aynası sayılan insanoğlunu o misafir etmiş, o ağırlamış ve onun ötelere sıçrayabilmesi için de âdeta bir rampa vazifesi görmüştür/görmektedir.
Onun yer ve konumunu, Hak nezdindeki kendi mevki ve duruşuyla müşterek mütalâa edip değerlendirebilen inanmış gönüller, bu küçük damlacıkla kâinat çapındaki nâmütenâhî deryaları peyleyebilir; semâvâta nisbeten bir zerrecik görünümündeki bu mini âlemle güneşlere sahip olabilir ve onun üzerinde geçirdikleri o dar zaman dilimine sıkıştırılmış kısacık ömürlerini ebediyet âlemlerinin bir nüvesi hâline getirebilirler. Elverir ki, kendilerine emanet olarak verilen mâhiyet-i insaniyedeki cevherleri hem de tek zerresini dahi zayi etmeden yerinde değerlendirebilsinler.
- tarihinde hazırlandı.