Sahabede Sıbgatullah Tecellisi ve İnsibağ
Her Hakk dostu, "Sıbğatullah"dan belli bir tasarruf mevhibesiyle şereflendirilmiştir; bu mevhibenin sınırları da, mum ışığı ölçüsündeki bir ziya ile himmet ü irfânesine iştirak eden herhangi bir Hakk erinden, kehkeşanların ışık kaynağı sayılan "Şemsü'ş-Şümûs"lara kadar olabildiğine geniştir. Ayrıca, daha önce de işaret edildiği gibi, bunda istidat ve kabiliyetlerin istifade ve istifâzasının sınırlayıcılığı da söz konusudur ki, bu da, evliyâ ve asfiyâ adedince "Sıbğatullah tecellisi ve insibağ keyfiyetinin varolduğunu gösterir." Evet, Hazret-i "Nûru'l-Envâr"a bir mir'ât-ı mücellâ olan zattan, zılliyet ve cüz'iyet planında ona düz bir ayna olmaya çalışan en küçük bir sâlike kadar, birbirinden farklı pek çok sıbğ u insibağ mertebesi söz konusudur. Asliyet ve külliyet planında bu mazhariyetin ferd-i ferîdi olan zâtın sohbet ve musâhabesi, umûmî fazilette erişilmeyen öyle bir pâyedir ki, hiçbir kimse, hiçbir zaman, hiçbir "seyr u sülûk" helezonuyla katiyen o mertebeye ulaşamaz. Düşünün ki, "Allah'ın haricî vücûd nokta-i nazarından varlık olarak en önce ortaya koyduğu, benim nûrumdur" (el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 1/265) diyen Hazret-i Mazhar-ı "Nûru'l-Envâr"ın sohbetiyle şereflenmiş o bahtiyar kimseler, hakkın en birinci talipleri, Hakk yolunun en müştak sâlikleri, Allah rızasının da en kusursuz müridleri oldukları halde, bu hususlardan herhangi biriyle değil de, sohbet pâyesiyle öne çıkarılarak, bu güzîde topluluğa, "musâhabe kahramanları" mânâsına, "Ashâb" denmiştir.
- tarihinde hazırlandı.