Şevk Ehli İnsanlar
Dünya insanları şevki, şevk ehlini bilmez, şevk ehli de, kendini dünyaya kaptırmış nâdanlara hayret eder ve onların hallerinden ürperir. Nasıl ürpermesin ki, Cenâb-ı Hakk, Hz. Davud’a şöyle ferman eder: "Ya Dâvud, eğer dünyaya meyl ü muhabbet gösterenler, onları nasıl beklediğimi, onlara olan şefkatimi ve günahlara baş kaldırmalarını nasıl istediğimi bilselerdi, Bana olan şevk u iştiyakla ölürlerdi." [4]
Şevk, bir alev gibi bütün benliği sarınca, âşık, ızdırap ve haz karışımı duygularla coşar ve çığlık atar:
"Şevk başımı döndürüp beni hayrete sürükledi; şevk ciğerimi kebâb etti; şevk gözlerimle uykum arasına girdi.. şevk beni aştı; şevk beni ızdıraba boğdu; şevk ruhuma dehşetler saldı" Bazen, ruhtaki bu infiâl bedene akseder, onu raks ve semâa zorlar. İnsan iradesinin "hâl"e yenik düştüğü bu durumlarda âşık mâzur sayılır:
"Vecd ehlini husûsî hallerinden vazgeçirmek isteyene: 'Sen bizimle aşk şarabını tatmadın, bırak bizi, de!' Behey manâ bilmez nâdan; ruhlar sevgiliye karşı şevkle köpürünce, cesetler oynamaya başlar. Ey aşıkları coşturup mâşûka sevk eden rehber! Ayağa kalk ve onları şahlandır; kalk sevgilinin adıyla gönüllerimize hayat üfle!"
- tarihinde hazırlandı.