Fazilet, İman ve Mutluluk Dengesi

Fazîletin, cismânî ve ruhânî bütün saadetleri tekeffül ettiğini iddia etmek de doğru değildir. Fazîletli bir insan hasta, fakir, perişaniyet içinde bulunabilir. İnsanlardan zulüm, hakâret, ihânet görebilir. Başından işkenceler, mahkûmiyetler, sürgünler geçebilir. Hz. Mesih, gadre uğradığı, Sokrates mahkûm edildiği, Epiktetos zulüm gördüğü halde mesut idiler... Bu itibarla biz, mutluluğu, daha ziyade kalbî ve insanın inançlarıyla gönlünde kurduğu cennetlerin esintisinden ibaret görmekteyiz. Evet "iman, manevî bir cennet çekirdeğini taşımakta, küfür de manevî bir cehennem zakkumunu saklamaktadır..."

Fazîletin, gerçek saadetle olan bu derin alâkasını bizlere, insanlığın en şerefli şahsiyetleri talim etmiştir. Gönülleri itminâna kavuşturan ve akıllara emniyet telkîn eden saadet de budur. Zîra bu saadet, olgun, mütevazi, müsâmahalı, ayıplara göz kapayan, kinsiz, nefretsiz olma gibi, faziletin en sağlam kaideleri üzerinde yükselmektedir.

Tek kelime ile bu saadet, kalbî ve ruhî bir saadettir. Ve yerini hiçbir şeyin alamayacağı kadar da köklü ve insanın özüyle alâkalıdır. Maddeye dayalı bütün mutlulukların bu saadete ilâve edecekleri hiçbir şey olamayacağı gibi, onu unutturmaya da güçleri yetmeyecektir.

Ruhunu inançla yükseltip, gönlünü fazîletlerle donatanlara ne mutlu!..

Pin It
  • tarihinde hazırlandı.
Telif Hakkı © 2024 Fethullah Gülen Web Sitesi. Blue Dome Press. Bu sitedeki materyallerin her hakkı mahfuzdur.
fgulen.com, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resmî sitesidir.