Vücudun Duyulup Hissedilmesi
Hazreti Vâhidiyet'in, Hazreti Ulûhiyet de diyeceğimiz bir bâtın ve Hazreti Rububiyet diyeceğimiz bir de zahir yüzü vardır. Vâkıa, bunları bir hakikatin iki yüzü şeklinde de ifade etmek mümkündür. Aradaki farklılığı biraz da seyr-i sülûk-i ruhanî esnasında sâlikin zevki belirler ki; ayrı ayrı duyuş ve sezişlerde ayrı ayrı yorum ve seslendirmelerin olması gayet normaldir. Meselâ, bunlardan bir kısmı, nefis ve benlikleri itibarıyla tamamen izmihlale yönelir ve bütün ruhlarıyla Hazreti Vücûd'un duyulup hissedilmesine mâni kabul ettikleri izafî ve zıllî vücûd telâkkilerinden sıyrılarak hep "fenâ fillah"la oturur, "bekâ billah"la kalkar ve maiyyet maîninden huzur yudumlarlar. Diğer bir kısmı ise, kendi vücûd-u izafîlerini duyup hissetmeyecek kadar Hazreti Vücûd'un şuâları karşısında bütün bütün eriyip yok olmuşlardır ki, ne kendilerini ne de çevrelerini görüp hissedebilirler. Kendilerini ve çevrelerini görüp hissetmek bir yana, istiğrak ve izmihlâllerinin derinliği ölçüsünde farkı rüya sayar; ağyâra vücûd isnadını da âdeta şirk-i hafî kabul ederler.
- tarihinde hazırlandı.