Çile Çıkarmanın Değişik Yöntemleri
Çile hep aynı olsa da, dervişler onu, biraz istidatları biraz da mukavemetlerine göre farklı farklı çıkarırlar. Kimileri, dünyevîlikten tamamen sıyrılarak, gece-gündüz demeden yemez, içmez, uyumaz; bunlara ciddî ihtiyaç hissedince de, "def-i belâ" kabilinden hepsini geçiştirir ve sürekli zikir, fikir ve ibadetle dopdolu yaşar.. kimileri, bedenî ve cismanî ihtiyaçlarını ölmeme çizgisinde götürür ve ötesini israf sayar.. kimileri, hayatın her saniye, salise ve âşiresini duyma gayreti gösterir ve zamanın en küçük bir parçasının bile kurbet yolunun dışında geçip gitmesine fırsat vermez. Saatler gelip geçer, haftalar birbirini takip eder, elemler ve ızdıraplar içinde mahrumiyetler uzar gider de, çileyi artık bir yaşam biçimi olarak duymaya başlamış derviş, erbaînlerin bitmesini katiyen istemez. Gerçi Sûfiye usûlüne göre, kırk gün tamam olunca rüya ya da daha başka müşahedelere binâen artık halvet durumu gözden geçirilir; iç dünyasının atlasına kalbî, rûhî hayat seviyesini yakalayarak, belli merasimlerle erbaînler sona erdirilir ve çileye bir nokta konur ama, tezkiye ve arınmanın tamamlanmamış olması mülâhazasıyla, yeni erbaîn fasılları da her zaman söz konusu olabilir.
- tarihinde hazırlandı.