Fikir Çilesi ve Izdırabı
Dünden bugüne daha yüzlerce çilekeş, çektiklerini düşünmeyecek kadar teslimiyet içinde, belki de sermest olduklarından, en korkunç musibet ve ızdıraplarla yaka-paça olurken dahi, sadece yaşatmanın zevkini duymuş, belâları "eyvallah"la selâmlamış ve yollarına devam etmişlerdi. Çile ve ızdırabın en büyüğü fikir çilesi ve ızdırabıdır. Düşünme, düşündürme ve koskoca kâinatlar ağırlığındaki muammaların altına girerek, varlık bilmecesinin sırrını çözmeğe çalışmak, en sarp uçurumlardan daha derin ve daha sarp meseleler karşısında pes etmeden sürekli uğraşmak ve düşünceyi vahyin semeresiyle buluşturmaya çalışmak; sonra da bu büyük terkibi, aç ve susuz gönüllerin hazmedebilecekleri ölçüde hulâsalandırarak, onlara da duyurup tattırmak, duyurup tattırmak ve bıkmadan, usanmadan bunu tekrar edip durmak.. evet işte, gözleri nebîler ufkunda, melekler kadar içten ve derin bu ızdırap süvarileri, zehirde panzehiri bulmuş, ateşte "berd ü selâm"a ermiş öyle bahtiyarlardır ki, onların ne erbaînlerinin sonu gelir ne de sonu gelen çileye onlar razı olur. Aslında onları bu çile cennetlerinden uzaklaştırmaya kalkışsanız da, uzaklaştıramazsınız; şayet uzaklaştırırsanız, ateşlerini söndürmüş ve onları da öldürmüş olursunuz.
Evet, işte hakikî dervişin rûhunu besleyen en temiz kaynak bu ölçüdeki çiledir ve o, Hakk erini sonsuza ulaştırmada en güçlü vesiledir.
- tarihinde hazırlandı.