Sahabesi O’nun Arkasındaydı
Onlar Sana, Sen de tam onlara göreydin; seviyordun onları, seviyordular Seni. Kudret eli onları Senin arkadaşlığına hazırlamış gibiydi –o beraberliğin neşvesini Allah bizim gönüllerimize de duyursun– Yakışıyorlardı refâkatine ve lâyıktılar da buna. "Şeb–i Arus" deyip vuslata yürüdüğün günlerde, gönlünün onlara nâzır yanıyla bakıp bakıp ağlamıştın o dırahşan çehrelere.. Miraç, Senden evvel hiçbir kutluya nasip olmamıştı. Gezip görmüştün rü'yet ufkuna kadar bütün mâverâyı; ama gözleri kamaştıran o güzellik armonileri içinde bile hep onları ve arkadan gelenleri düşünmüştün. Gönlünde hep, gördüklerini gördürme, duyduklarını duyurma arzu ve iştiyakı tutuşuyordu. Gidişin de, dönüşün de, dönerken müstaid ruhlara kapıyı aralık bırakışın da hepsi hârikaydı; kendin gibi gittin, kendin gibi döndün, insanlık tarihinde hep biricik seyahat sayılan bu gök yolculuğunda, Ezel'in lütufları Senin nefesine bağlanmıştı; arz u semadakiler Seni saygıyla selâmlıyor ve sürprizler bekliyorlardı. Her taraf nurdan köpük köpüktü ve her yana ışıklar yağıyordu; hem de bütün çağları içine alırcasına. Biz, o ışık hüzmelerinden birkaç damlanın da bu ifritten çağın bağrına düşmüş olacağı ümidini hep koruduk ve korumaya devam ediyoruz. Sen vefalıydın; her yana iltifat ve teveccüh yağdırırken bu asrın karasevdalılarını mahrum edemezdin ve etmedin de. Eğer aramızda hâlâ bir kısım ışığa yürüyenler varsa bu Senin getirdiğin ziyadandır. Eğer şöyle–böyle hâlâ yaşıyorsak bu da Sana olan intisabımızdandır.
- tarihinde hazırlandı.