İslami Bir Ortamda Olmanın Önemi
Umumiyetle, ondan uzak yerlerde neş'et edenler, onu kendi özüyle, kendi şivesiyle bilemez ve kendi orijini, kendi hususiyetleri ile tanıyamazlar. Bu şuurla onun ışıktan ikliminde dolaşanlar, geçtikleri her yerde yol boyu sihirli çeşmelerin aktığını görür suların, rüzgârların, dağların, ovaların dile gelip onunla konuştuklarını duyar ve bütün şanlı geçmişi onun ruhuna sinmiş bir ses, bir mûsikî gibi hisseder geçen günleri, değişen renkleri, hiç geçmemiş, hiç değişmemiş gibi onun aydınlık atmosferinde tekrar ber tekrar yaşarlar ve âdeta her fâni ruh onda ölümsüzlüğün bir buudunu bulur ve ötelerdeki ebediyetine menfezler açmış olur. Şurada-burada serseri gezen ruhlar, ne zaman onun ünsiyet esintili sînesine dönseler, kendi kendilerine: İşte rüya ve hülyalarımızda aradığımız dünya (!) der, düşünce ve ihsaslarını onun baharlar gibi engin, canlı ve renkli iklimine salar, fâniliğe rağmen ölümsüzlüğe uyanırlar. Onun yâkuttan havası, ışığı ve sihirli atmosferine girenler çok defa: Neden insanların çoğu bu cennet-âsâ dünyaya karşı lâkayt kalıyor? ve nasıl olur da insanlık, iliklerine kadar işleyen onun bu diriltici soluklarını duymuyor..? demeden kendilerini alamazlar.
Bizim, şuurlu bir hizmet ve ihatalı gayretlerle, bu dünyanın içinde huzurla, emniyetle, sevgiyle esen bir başka dünyanın meydana geleceğine ve hayatın gerçek saadet çizgisini bulacağına inancımız tamdır. Ve tabiî, gelecekteki nesillerin para, ikbal, şöhret, makam ve her türlü iştihanın çok üstünde bir büyük sevgiye müteveccih olacağına da…
- tarihinde hazırlandı.